"Abi sadece 1,5 hafta kalacağız... 1,5 ay değil. Bir günde 6 takım kıyafet mi giyinmeyi planlıyorsun? Sen bana en sevdiklerini göster, ben hazırlayacağım." ~Cheonsa
"Cheonsa..." ~Yeonjun
"Efendim?" Dedim kafamı baktığım kıyafetlerden kaldırıp.
"Annem gibi davranıyorsun ve bu... Çok tatlı. Kardeşimin anneme benzediğini görmek beni mutlu hissettiriyor." ~Yeonjun
"Onun gibi olamam... O cesur. Ve güçlüydü." ~Cheonsa
"Bu yüzden benziyorsun. Kendine gereksiz etiketler takmayı kesmelisin. Bu senin eksin. Ama bir çok artın var. Ve o artılara odaklanman gerek. Hadi, hazırla bakalım." ~Yeonjun
Yeonjun'un bavulunu hazırladıktan sonra kendi odama gittim ve not aldığım eşyaları bavuluma yerleştirmiş miyim diye baktım.
Notun fotoğrafını çektim ve kağıdı bavulun içine koydum. Sonra da telefonumda ki notlar kısmına girip fotoğraftaki yazıları kopyalaya basıp oraya da kaydettim.
"Artık hiç bir şey kötü olamaz. Eşyalarımı kaybetmem ya da unutmam mümkün olmayacak. Şimdiiğ... Tokamı nereye koydum?"
ŞIMDIDEN TOKAMI KAYBETMIŞ OLAMAM!!
"Şey... Acaba tokamı-" ~Cheonsa
"Az önce bileğinizden düşmüştü efendim. Takı çekmecesine koydular."
"Teşekkürler." ~Cheonsa
Japonyada rezil olacağım...
Acaba hangi şehrine gidiyoruz?
Bavulu bir kenara koyduktan sonra yarım bıraktığım animeyi izlemeye devam ettim. Shingeki No Kyojin 2. Sezon 1. Bölüm... Mina bunu bitireli çok oluyor. Bende 1. Sezonu bitireli çok oluyor ama... Anca devam ediyorum işte.
Animeyi izlerken uyuya kaldığım için telefonumun şarjı bitmişti. Şarja takıp Yeonjun'un odasından gelen sesler yüzünden meraklandım ve odasına gittim.
"Uyanmışsın. Gel hadi. Filme yeni başlayacağız." ~Yeonjun
"Ooo, uyuyan güzel. Sonunda. Geleli 2 saat oldu ve biz gelmeden önce uyumuşsun." ~Beomgyu
"Demekki yorgundu. Bu normal bir şey." ~Taehyun
"Yorgun olmasa bile uyur. Gözleri kapanıyorsa engellemez. Uykuyu çok seviyor." ~Soobin
"Her fırsatta uyuyorsa çok güzel." ~Hueningkai
"Mina burada olduğunu biliyor mu?" ~Cheonsa
"Tabii ki biliyor. Gelmek istedi ama annesi yarın gidiyoruz diye izin vermedi." ~Hueningkai
"Size iyi seyirler." ~Cheonsa
"Nereye?" ~Yeonjun
"Sevgilisi ile konuşmaya gidiyordur." ~Beomgyu
"Hayır!" ~Cheonsa
"Artık bende eminim." ~Yeonjun
"Beomgyu cidden çok gıcıksın." ~Cheonsa
"Iki gün sonra 'Gyu oppa onu yapalım, bunu yapalım' dersin." ~Beomgyu
Dil çıkarıp odadan çıktım ve kendi odama gidip yatağımın üstüne tekrar yattım.
Saat akşam 8... Bence uyursam sabah 4'te kalkarım, sonra hazırlanırım ve 15 dakika kala çıkıp okula gideriz.
...
"Tae oppa, suyun var mı?" ~Cheonsa
"Şişemi yolda düşürdük desem?" ~Taehyun
"Beomgyu'nun işleri bunlar." ~Cheonsa
"Başka kimin olacak?" ~Taehyun
Boştaki su şişesini Taehyun oppanın çantasına koydum. Yeonjun'un 'gidiyoruz' diye seslenmesi ile çıktık.
Otobüse yine en son binecektim. Hatta kimseye gözükmeyecektim de. Kavga çıkar falan... Bu sefer şu bavulu kafalarına indiririm.
"Akıllı kızsın... Ama hâlâ beni şikayet etmedin. Seni öldürebilirdim."
"Demek sende geziye geliyorsun." ~Cheonsa
Kangbin'e dönmeden konuşuyordum. Her an, gerçekten ölme ihtimalim var.
"Eğlenceli olacak... Sence başka cesetler olacak mı?" ~Kangbin
"Sana sormalı." ~Cheonsa
"Kesinlikle olacak. Kaç tane olsa ki? 5 olsa kafanız patlar. Ya da daha kötüsü, 100'lerce... Patlama, alevler... Tıpkı bir havai fişek gösterisi gibi olacak." ~Kangbin
"Ciddi olmadığını biliyorum." ~Cheonsa
"Bir doğru ve bir yanlış var... Sen akıllı bir kızsın. Bulursun. Ya diğerleri? Sana inanmıyorlar bile. Ama merak etme, o inanır. Bilmiyor, değil mi? Çünkü biz seni isterken, başkaları da istiyordu." ~Kangbin
"Boş yapma. Siz kimsiniz?" ~Cheonsa
Eli yanağıma deyince tiksinerek eline vurdum ve benden uzaklaşmasını sağladım.
"Her şeyin bir zamanı var Cheonsa'cım. Ve bugün yolculuk için ayarlanmış bir zaman da var." ~Kangbin
"Ne? Ne diyorsun?" ~Cheonsa
"Ben de ölmek istemiyorum. Başkaları da var diyorum. Ben iyi taraftayım. Beni nasıl gördüğün önemli değil. Ama bir de kötü taraf var. O kızı neden öldürdüm sanıyorsun? Çünkü o kız Jungwon'u öldürecekti. Sevgili abine bir şey olsun istemezdin herhalde." ~Kangbin
Bir anda omuzlarımdan tutup beni kendine yaklaştırdı ve kulağıma fısıldamaya başladı.
"Dikkatli ol. Izliyorlar. Her an. Mola vereceğimiz yer bir dinlenme tesisi ve en büyüğü. Çok kalabalık. Bir bomba var. Seni takip etmiyorlar. Bunu yapan Tek Kol. Senin peşindekiler benim tarafımda ve yardım edecekler. Sakın tek kalma. Sen Tek Kol için değerlisin. Senin saçının bir teline bile dokundurtmasa da onları öldürtmek için her şeyi yapabilir. Tek Kol'u araştırmayı bırakın, kötüleri ne kadar araştırırsanız, o kadar onlarla yan yana gelirsiniz." ~Kangbin
Yanımdan hızlıca giderken ben hâlâ söylediklerinin etkisindeydim. Bomba... Ben? Tek Kol için neden değerliyim? Beni nereden tanıyor? Enhypen'ı neden öldürmek istiyor?
Yorum seçemiyorum, o yüzden sadece spoi var sjncjsbcisnf
SPOILER
Jerome'da vardı zaten bir şeyler...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Escape Game ⚜ENHYPEN⚜ ✔ (Düzenleniyor)
Fanfiction❗𝐵𝑜̈𝑙𝑢̈𝑚 𝑠𝑎𝑦ı𝑠ı 𝑠𝑖𝑧𝑖 𝑘𝑜𝑟𝑘𝑢𝑡𝑚𝑎𝑠ı𝑛, 𝑏𝑜̈𝑙𝑢̈𝑚𝑙𝑒𝑟 𝑘ı𝑠𝑎. Hadi sizinle bir oyun oynayalım, yerinde acılı, yerinde duygusal, yerinde kötü, yerinde eğlenceli. Ama her oyun gibi, bu oyunun da kuralları var. Kurallar şunlar; a...