"Yesene. Pizza isteyen sendin." ~Jay
"Şu an canım hiç istemiyor." ~Niki
"Yemeyeceksen bana ver." ~Soojin
"Eh? Hayır, benim." ~Niki
Yeonjun'un zorla tıktığı, Jungwon'un zorla çiğnettiği ve Mina'nın zorla yutturmaya çalıştığı, ağzımda yer etmiş olan pizzayı Mina'nın zorlaması üzerine en sonunda yuttum ve ayağa kalktım.
"Sunghoon çok seviyor diye tiramisu yapmak isterdim ama o kadar becerikli değilim. O yüzden yaptığım uyduruk tatlıyı tabaklara koyup getiriyorum izninizle." ~Cheonsa
Bıkkın bir şekilde konuşmak isterdim ama Yeonjun'un babası Sukjae-shi geldiği için bir şey belli etmemem lazımdı.
Tatlıları yedikten sonra Yeonjun büyük bir bağırtı ile "SÜRPRIZI SÖYLÜYORUM VELETLER" diye ortaya geçmişti.
"Ne sürprizi bu cidden?" ~Byeol
"Kesin hepimiz ölücez." ~Beomgyu
"Mutfaktaki sürprizden sonra... Daha güzel ne olabilir ki?" ~Mina
"Sussana." ~Soobin
"Ne dedim be?" ~Mina
"Babam Cheonsa'yı evlatlık alacak!" ~Yeonjun
"Ben biliyordum zaten. Gelirken Cheonsa bana söyledi." ~Jungwon
"Şans işte, biz de arka plana atılıyoruz." ~Yujin
"Biz kraliyet ailesiyiz sanki." ~Sunghoon
"Arkadaşımızı çalarken iyi ama." ~Lixie
"Ne alakası-" ~Cheonsa
"Derslerinizle o kadar ilgilenmeseydiniz." ~Jay
"Onlar ders çalışmaz-" ~Cheonsa
"Sizi en başından beri boğmak istiyorum." ~Mari
"Çocuklar, Cheonsa hepinizin arkadaşlığına önem veriyor gibi görünüyor. Yani tartışmaya gerek yok. Kararımızı sizde duydunuz-" ~Sukjae
"Duymamak mümkün değildi." ~Hueningkai
"Evet. Her zaman buraya Cheonsa'yı görmeye gelebilirsiniz. Bazen burada kalabilirsiniz. Sadece ailenizden izin alın yeter." ~Sukjae
"Yarın yasal işlemler başlıyor. Şirket sayesinde bir haftada her şey tamamlanır." ~Yeonjun
"Bu bir hafta Cheonsa bizde kalsa?" ~Jungwon
"Cheonsa?" ~Sukjae
"Şey... Bilmiyorum. Iki gün sonra belki." ~Cheonsa
"Sen nasıl istersen." ~Jungwon
⚜️
"Özür dilerim... Sen ne dersen onu yapacağım. Lütfen... Sadece konuş benimle..." ~Cheonsa
Yaklaşık 2 saattir yalvarsamda tek kelime etmeyi geçtim, yüzüme bile bakmadı.
"Neden..? Ne yaptım ki? Yanlış bir şey mi başkalarını düşünmek? Haklısın, arada kendimi de düşünmeliyim. Ve düşünüyorum da. Senin yanında olmak istememin sebebi seni düşündüğümden değil ki. Kendimi düşündüğümden." ~Cheonsa
"Başım ağrıyor, kes sesini." ~Heeseung
Konuştu... Bu da bir şeydir.
"Ne yapabilirim kendimi affettirmek için? Kendimi daha fazla mı düşünmeliyim? Olmadığım biri gibi mi davranmalıyım? Eğer bu şekilde affedeceksen, inan ki yaparım." ~Cheonsa
Ne yapacağımı bilmiyorum...
"Yardım et..." ~Cheonsa
Bir an bana baktığını hissettim. Dolu gözlerimi onun gözlerine çıkardığımda gözlerini kaçırdı.
"Bana yardım et... Şu sıralar beni bir yere tıkmışlar ve ben orada sıkışmışım, nefes alamıyormuşum gibi geliyor. Ben... Senin yardımın olmadan, sen yanımda olmadan yapamam... Bana hep yardım eden sendin okula başladığımdan beri. Artık sen olmadan yapamam..." ~Cheonsa
"Sadece sus artık." ~Heeseung
Susacağım... Öyle bir susacağım ki, eskisi gibi kendi kabuğuma çekilip kimsenin beni tanımadığı dünyada yaşamaya devam edeceğim.
O uyudu, ben camdan baktım. Ağladım, kendime kızdım, yapabileceklerimi düşündüm, eşyalarımı toparladım ve yine ağladım. En sonunda ağlarken uyumaya karar verdim. Iki saat sonra evde ki alarmlar çalmaya başlayacaktı zaten.
Kafamı kaldırıp saate baktım. Dört saat uyumuşum...
Okula geç kaldım!
Üstümde ki battaniyeyi fark edince ufak çaplı bir hayatı sorgulama yaşadıktan sonra battaniyeyi katlayıp yatağın üstüne koydum ve okul için hazırlandım.
Hızlıca aşağı inip çıktığımı haber verdim.
"Heeseung iyi uyuyamadığını söyledi. Belli de oluyor. Gözlerin şişmiş. Iyi misin?" ~Heeseung'ın annesi
"E-evet. Gayet iyiyim. Bir de, battaniyeyi nereye koyacağımı bilemediğim için katlayıp yatağın üstüne koydum." ~Cheonsa
"Battaniye mi dedin? Tamam... Ben hallederim." ~Heeseung'ın annesi
Koşarak okula gittim ve kaç kere düştüğümü bilmesem de, düştüğüm için kanayan dizimin acısı ile kızlar tuvaletine girdim. 3. Dersin ortası olduğu için henüz vaktim var. Yaklaşık... 18 dakika.
Telefonuma saat için bakarken, sessiz de olduğunu fark ettim. Bir sürü cevapsız çağrı ve mesaj var...
Mina: 86 mesaj, 10 cevapsız çağrı.
Jungwon: 8 mesaj, 3 cevapsız çağrı.
Niki: 26 mesaj, 2 cevapsız çağrı.
Soobin: 16 mesaj, 5 cevapsız çağrı.
Sunghoon: 4 mesaj, 10 cevapsız çağrı.
Jungkook: 1 cevapsız çağrı.
Byeol: 32 mesaj, 2 cevapsız çağrı.
Mari: 10 mesaj, 4 cevapsız çağrı.Toplam 182 mesaj, 37 cevapsız çağrı... Biriniz 2 kere arasa ve 5 kere mesaj atsa gayet ideal olurdu. Bu bana kızacaklarını ortaya seriyor...
Telefonumu sessize uzun zamandır almıyordum. Sadece titreşimde duruyor ve titreşimi yüzünden ses geliyor. Sessize almadığıma eminim. Aptal telefonun nesi var? Kendini sessize almaya mı başladı?
Yorum
Bir sonraki bölümde yorum olmayacak ama spoi olacak. Peş peşe bölüm atmanın ne faydası, ne de zararı var IcnjBxiabdisbc
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Escape Game ⚜ENHYPEN⚜ ✔ (Düzenleniyor)
Fanfiction❗𝐵𝑜̈𝑙𝑢̈𝑚 𝑠𝑎𝑦ı𝑠ı 𝑠𝑖𝑧𝑖 𝑘𝑜𝑟𝑘𝑢𝑡𝑚𝑎𝑠ı𝑛, 𝑏𝑜̈𝑙𝑢̈𝑚𝑙𝑒𝑟 𝑘ı𝑠𝑎. Hadi sizinle bir oyun oynayalım, yerinde acılı, yerinde duygusal, yerinde kötü, yerinde eğlenceli. Ama her oyun gibi, bu oyunun da kuralları var. Kurallar şunlar; a...