Jungwon'un "burada kaldık" Demesi ile Niki ile şaşkınca ve telaş ile bağırmıştık.
"Yeni oldu! Yani biz geldiğimizde! Bizim sesimizi duydu ve burayı yakmayı planladı. Çünkü zaten 2 hafta sonra burası yıkılacak ve kimsenin girme izni yok! Yıkımda kontrol de olmayacak! Kapıları da üstümüze kilitledi çünkü onu görmüş olma ihtimalimizden şüphe etti! Toplu cinayet kısacası!" -Jungwon
"Bir yolu olmalı! Buradan çıkmalıyız!" -Cheonsa
"Şansımıza iki türlü ölebiliriz... İster zehirlenerek, ister yanarak..." -Niki
"Niki! Ölmeyeceğiz! Buradan çıkacağız!" -Jungwon
Jungwon'a katılıyorum. Ölmeyeceğiz, bugün değil.
Cesedin olduğu odadan çıktık ve cayır cayır yanan ateşin oradaki kapıya gittik. Kapıyı zorlasakta hiç bir şey olmamıştı. Ateş iyice yayılmıştı. Elektrik kutusuna doğru gidiyordu. Elektrikler kesilmişti. Ama tamamen kapattıklarını sanmıyorum.
"Elektrik kutusu ve gaz deposu yanyana. Eğer ateş elektrik kutusuna sıçrarsa, işte o zaman cidden ölürüz." ~Cheonsa
"Ayh! Ölürüz de ölürüz! Ölmekten başka bir şey bilmiyor musunuz siz?! Korkak bir kız ve ödlek bir erkek! Ne bekliyorum ki sizden?! Ölmek istiyorsanız, durmayın ve şu ateşe atlayın! Kendinize gelin! Hemen harekete geçin!" ~Jungwon
Jungwon epey kızmıştı. Haklıydı da kızmakta. O şirin görüntüsünün altında bir aslan yatıyormuş meğer.
Üstümdeki okul hırkasını, elektirik kutusuna yakın olan alevleri yayıldığı tarafa savurmak için kullanıyordum. Şu an başka yapabileceğim hiç bir şey gelmiyordu aklıma. Öyle bir durumdaydıkki, bizi fazla telaştan uzak tutan kendimiz değil, Jungwon'du. Hem bizi, hem de kendini fazla telaştan koruyordu.
"Hyung! Noona-nim! Buldum! Çıkış yolu buldum!" ~Niki
Niki'yi takip ettik ve bize gösterdiği açık cama baktık.
"Bravo Niki. Gördünüz mü? Ölmüyoruz. Hadi." ~Jungwon
Niki, hızlıca atlamıştı. Peşinden Jungwon'da, sanki yaralı olan o değilmiş gibi rahatça atlamıştı. Burası tırmandığımız yerden daha da yüksekti üstelik. Ama ben atlayamıyordum. Fazla yüksekti.
"Jungwon? Niki?! Ne yapıyorsunuz burada?!"
Sesin sahibini anında tanımıştım. Çok geçmeden görüş alanıma girmişti de.
"İhbar edenler siz misiniz?"
"Evet hyung. İçerde bir ceset var ama daha fazla oyalanırsak burası patlarken, bizde burada olacağız. Hadi Cheonsa! Atlamak zor değil!" ~Jungwon
"Korkuyorum! Senin için söylemesi kolay! Kim bilir kaç kere yaptın bunu!" ~Cheonsa
"Cheonsa, kapıyı açtırmalarını sağlayalım, dayanabilir misin içeride?" Bunu soran Jake'di. 4 kişi gelmişlerdi. Yeonjun, Jake, koruyucu melek gibi olan o çocuk ve daha önce gördüğüm ama tanımadığım biri daha vardı.
"Da-dayanırım." ~Cheonsa
O kadar korkuyordum ki, kekelemeye başlamıştım. Gerçekten dayanabilecek miydim?
"Yine de buradan ayrılma. İçerideki dumanı ve gazı içine çekmemiş olursun."
Tanımadığım çocuğu dinledim ve olduğum yerden ayrılmadım. Ama buradan bir an önce çıkmak istiyorum. Sanki arkadaki ve yandaki duvarlar üstüme geliyor. Nefes alamıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Escape Game ⚜ENHYPEN⚜ ✔ (Düzenleniyor)
Fanfiction❗𝐵𝑜̈𝑙𝑢̈𝑚 𝑠𝑎𝑦ı𝑠ı 𝑠𝑖𝑧𝑖 𝑘𝑜𝑟𝑘𝑢𝑡𝑚𝑎𝑠ı𝑛, 𝑏𝑜̈𝑙𝑢̈𝑚𝑙𝑒𝑟 𝑘ı𝑠𝑎. Hadi sizinle bir oyun oynayalım, yerinde acılı, yerinde duygusal, yerinde kötü, yerinde eğlenceli. Ama her oyun gibi, bu oyunun da kuralları var. Kurallar şunlar; a...