Silahın sadece ateşlenme sesini duymuştum.
Bana siper olan bir beden vardı... Kokusunu, ısısını, her dokunuşu sevdiğim bir beden.
"Heeseung!!!" ~Jihoon
"Hayır... Heeseung! Heeseung! Bana bak! Iyi olduğunu söyle! Lütfen!" ~Cheonsa
"Iyiyim... Korkma... Sadece sıyırdı. Beni fark etti son anda. Gerçekten küçük bir sıyrık. Buraya daha önce geldiğimizde senin dizinin acıdığı kadar acıyor. Ve o kadar kanıyor. Bak... Cidden bir şey yok." ~Heeseung
Kolunu gösterdi. Gerçekten kanaması yoktu. Ve benim yüzümden...
"Aptal!! O mermi seni öldürse ne olacaktı?!" ~Cheonsa
"Ama sen iyisin..." ~Heeseung
Dolu gözleri ile gülümsedi. Sıkıca sarıldım bir anda, bir daha hiç bırakmayacakmış gibi. Ona bir şey olsaydı ben ne yapacaktım? Ne yapardım?
"Sen olmayacaktın ama! O zaman benim için ölümden farksız olacaktı zaten!" ~Cheonsa
"Beni dinlemeliydin... Sana bir şey olmasını göze alamam." ~Heeseung
Bir kaç adam yanımıza gelince Heeseung onlara döndü ve beni arkasına aldı.
"Anlaşma, anlaşmadır."
"Hayır! Benden uzakta değildi!" ~Heeseung
"Şansını zorlama Heeseung. Her şey konuştuğumuz gibi olmak zorunda. Ya Cheonsa ölecek, ya da arkadaşlarından biri." ~Jihoon
"Sen ölsene!!" ~Heeseung
Bir an Jihoon oppa-nim'in gözleri sonuna kadar açılmış, elleri titremeye başlamıştı.
Bu laf onu zorlamasa gerek, sadece az önce söylediklerinin kendi tarafına çevrilmiş hali.
"Arkadaşlarıma bir şey yapmayacağına söz verdin. Bir yerlerinde ağrı bile olmayacak. Yoksa sana kendime zarar veririm dedim ve sende kabul ettin. Cheonsa iki çizgi arasında benden bir adım uzağa gitmeyecekti. Ve gitmedi. Bırakmadım." ~Heeseung
"Hayır, bir adım uzağa gitti. Yani ölmek zorunda."
Iki adam Heeseung'ı benden zorla uzaklaştırmış beni de bir başka adam saçımdan tutarak Heeseung'ın karşısına geçirmişti.
"Ona dokunma!!" ~Heeseung
"Heeseung, bir anlaşma yaptık. Uymak zorundasın." ~Jihoon
"Uzaklaşmadı diyorum sana! Fazla hareket ettiğini anlayınca bende onunla adım attım! Yoksa bu kadar hızlı olamazdım!" ~Heeseung
Beni saçlarımdan tutan adam bacaklarıma tekme atınca yere çömelmek zorunda kaldım. Kafa derim kopacak gibiydi. Bacaklarım ise artık buz tedavisine mahkumdu.
"YAPMA!!" ~Heeseung
Canımın acısından ve Sunghoon ile Jay'e bir şey olacak korkusundan ağlıyordum.
Heeseung onu tutan adamları bir şekilde atlatıp, mükemmel bir hareketle benim canımı daha fazla acıtmadan saçlarımı koparacak olan adamın kolunu hızla benden çekmiş, beni de yerden kaldırmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Escape Game ⚜ENHYPEN⚜ ✔ (Düzenleniyor)
Fanfiction❗𝐵𝑜̈𝑙𝑢̈𝑚 𝑠𝑎𝑦ı𝑠ı 𝑠𝑖𝑧𝑖 𝑘𝑜𝑟𝑘𝑢𝑡𝑚𝑎𝑠ı𝑛, 𝑏𝑜̈𝑙𝑢̈𝑚𝑙𝑒𝑟 𝑘ı𝑠𝑎. Hadi sizinle bir oyun oynayalım, yerinde acılı, yerinde duygusal, yerinde kötü, yerinde eğlenceli. Ama her oyun gibi, bu oyunun da kuralları var. Kurallar şunlar; a...