48. Bölüm: Kavga

435 71 103
                                    

Libebary için muzlu süt tadında bir bölüm olsun❤

"Evet çocuklar, içeriye girmeden önce, biyoloji öğretmenimiz emekli olacağı için, okulca gideceğimiz kampı yakın tarihe aldık. Bu cuma sabahı, otobüslere bineceğiz." ~Bang Shi Hyuk

"Yeni müdür yardımıcısına çok gıcık oldum." ~I.M

"Ben hiç sevmezdim onu. İlkokulda iken de müdür yardımcımızdı. Cheonsa'ya yaptıklarından sonra bir kere merdivenlerden yuvarladım onu." ~Jooheon

"Ne oldu peki?" ~I.M

"Üç gün sonra geri döndü." ~Cheonsa

"Sana ne yaptı ki?" ~I.M

"Dövdü." ~Cheonsa

"Annesine bile söylemedi. Sadece bana söyledi. Bende kimseye söylemedim." ~Jooheon

"Ama artık ben biliyorum." ~I.M

"Senden önce arkadaşlarım öğrendi." ~Cheonsa

"Havamı söndürmesene, sürekli aynı şeyi yapıyorsun. Ortaokuldan beri gıcıksın." ~I.M

"Sadece daha sonra üzülmeni istemiyorum." ~Cheonsa

"Tamam, tamam. Sen de haklısın." ~I.M

"Geziye gidecek misin Cheonsa?" ~Jooheon

"Evet. Ama gitmek için abilerim ne derse yapmak zorundayım iki gün boyunca. " ~Cheonsa

"Tenefüslerde yanıma gelirsen hiç bir şey yaptıramazlar. Ama gelme. Bu onlarla yakınlaşman için bir fırsat. " ~Jooheon

Sınıf sırasına göre teker teker okul binasına girmiştik. Ben sakince yürürken, birisi çantamdan tutup beni kenara çekmiş, az önce olduğum yere 3 kişi üst üste devrilmişti. Ben orada olsam altlarında kalır, canım çıkardı.

"Sayıyor musun kaçıncı kere kurtardığımı?" ~Heeseung

"Sayıyorum. Başka işim yok çünkü." ~Cheonsa

Heeseung'da yürümeye yanımda devam ediyordu. Önümüzde ki Arin ve Shiwoo'yu işaret etti. El ele yürüyorlardı. Fazla tatlılar, onlara bakınca o kadar mutlu oluyorum ki.

"Hemen yakınlaştılar." ~Heeseung

"Onlar kadar yakın değiliz. Çünkü sen bana ismini bile söylemeyen birisin." ~Cheonsa

"Nereden geldin şimdi o konuya? Sana çok aşığım diye, gelip tanışmalı mıydım? Öyle gerekseydi geçen sene okulun ilk ayının sonunda bunu yapardım." ~Heeseung

"Pardon?" ~Cheonsa

"İyi dersler." ~Heeseung

Yanımdan koşarak gitmişti. Bunu duymak kalp atışlarımı hızlandırmış, beni şaşkınlığa uğratmıştı. Belki de, önemli olan eylem değildir. Kelimeler bile mutlu ediyor.

Öğle tenefüsünden önce ki dersteydik. Dersler çok hızlı geçiyordu. Felsefe dersi gayet güzel geçiyordu. Psikolojiden, hayattan konuşuyorduk. Sohbet ediyor, gülüp eğleniyorduk.

"Şimdi size bir aşk hikayesi anlatacağım. İmkansız bir aşk hikayesi. Su perisi olan Daphne, evlenmemeye ant içmiştir. Apollon, Peneus Irmağı’nın kıyısında Daphne’yi görür ve aşka tutulur. Umutsuzca, kör kütük aşık olan Apollon Daphne’nin peşini bırakmaz. Daphne kaçar, Apollon kovalar. Gücünün bittiği yerde Daphne Toprak Ana’ya onu saklaması için yalvarır ve Toprak Ana yakarışını duyar; Daphne toprakla bütünleşir ve bir ağaca dönüşür. Defne ağacının ismi de buradan gelmektedir." ~Felsefe öğretmeni

Escape Game ⚜ENHYPEN⚜ ✔ (Düzenleniyor) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin