"Jungwon, Tırmanmayı aklından bile geçirme." ~Cheonsa
"Yok canım, ben koşacağım. Siz tırmanacaksınız. Girmek istiyorsak, bunu yapmalıyız." ~Jungwom
"Neden gireceğiz?" ~Niki
"Niki, Niki, Niki... Eğleniyoruz işte." ~Jungwon
"Lider gibisin... Ama yaşına uygun değil." ~Cheonsa
"Çok biliyorsun." ~Jungwon
Ha, bir de şimdi atışalım mı Jungwon? Nereden çıktı bu fabrikaya girme işi?
Mecburen Niki ve ben tırmanmıştık. Jungwon ile biz de koşsaydık başımız derde girebilirdi. Ben neden geldim anlamadım ama... Neyse artık. İş işten geçti bir kere.
Hep beraber fabrikanın içine girmiştik.
"Burası eskiden ne fabrikasıymış?" bilmediğim bir yere gelmiştim ve sormak anca aklıma gelmişti.
"Piknik tüpleri varya, onları üretiyorlarmış." ~Jungwon
"Bana tehlikeli geldi." ~Niki
Katılıyorum Niki! Ne olacağı belli değil. Karanlık olması daha da beter.
Yandaki çalışan fabrikadan gelen sesler, bizi germeye yetiyordu. Telefonlarımızı çıkardık ve fenerlerini yaktık. Birisi içeride olduğumuzu görebilirdi ışık yüzünden ama bir zarar gelmemesi için önümüzü görmeliydik.
"Duyuyor musunuz?" ~Jungwon
Jungwon'un sorusu ile sese odaklanmıştım. Duyuyordum. Ama yandaki fabrikanın sesini.
"Duymuyorum." ~Niki
Sanırım Niki'de benim gibi yandaki fabrikanın sesinden başka bir şey duymuyordu.
"Peki, kokuyu alıyor musunuz?" ~Jungwon
Jungwon beni aşırı derecede geriyorsun şu an!
"Bir koku alıyorum ama... Ne kokusu bilmiyorum." ~Cheonsa
Bu...
"Yanık kokusu?" ~Cheonsa
"Yanık kokusu mu?!" Jungwon ve Niki aynı anda tedirgin bir şekilde bağırmışlardı.
"Ses dedin... Gaz kaçağı olabilir mi? Sonuçta burası eski bir fabrika. 2 hafta sonra yıkılacak olan fabrika değil umarım?" ~Cheonsa
"Eee... O fabrika." ~Jungwon
"Hyung! Bizi neden buraya getirdin?!" ~Niki
"Farklılık olsun diye!" ~Jungwon
"Tamam, niyetinin kötü olmadığını biliyoruz. Yanan yeri bulalım. Büyük ihtimalle biz gelmeden önce gaz kaçağı vardı ve elektiriklere sıçramış olabilir. Yanık kokusu geliyor çünkü. Gaz kokusu değil." ~Cheonsa
"Dağılıp arayalım diyeceğim ama burada başımıza her şey gelebilir. Beraber aramalıyız." ~Jungwon
Cidden Jungwon, liderlik içgüdüleri ile falan mı doğdun?
Jungwon'un önderliğinde ki bir arayıştan sonra, yanan yeri bulmuştuk.
"Fazla yaklaşmayalım. Zehirlenebiliriz çünkü bir bilgimiz yok. En iyisi çıkıp itfaiyeyi arayalım." ~Cheonsa
"Evet, hadi çıkalım." ~Jungwon
Jungwon bana onay vermiş ve geldiğimiz yoldan geri dönmüştük. Henüz fabrikadan çıkamamıştık. Çünkü geldiğimiz kapı açılmıyordu.
"Yanan yerde bir kapı daha gördüm." ~Niki
Niki, zehirlenirsek o kapıdan sağ çıkarız ama gerisi Azrail'i ilgilendirir, biliyorsundur umarım.
"Ama tehlikeli." ~Jungwon
"Jungwon, Niki haklı. Biraz solusak bir şey olmaz. Hastaneye gideriz. Ama daha fazla kalırsak... Ya burası patlarsa?" ~Cheonsa
"Şu taraftan devam edelim. Fazla solumamış oluruz." ~Jungwon
Jungwon'un fazla tedirgin olduğu belliydi. Sürekli etrafa bakıyor. Aldığı nefes ne kadar az olsada, derin bir şekilde geri veriyordu.
"Hyung... Bekle." ~Niki
Bizden öndeki Jungwon'u durdurmuş ve solumuzda ki karidora girmişti.
"Niki, fazla oyalanamayız!" ~Jungwon
"Hyung, noona-nim buraya gelin." ~Niki
Jungwon ile berbaer Niki'nin yanına gittik. Bir odanın önünde duruyordu. Kapıyı tamamen açtı ve görebileceğimiz şekilde geri çekilip kendi de içeri bakmaya başladı.
Telefonlarımızın ışığının ulaştığı yerde, bir ceset vardı. Nefes almıyordu, bu durumda cesetti. Kabus falan değil ya da yaşamıyor...
Tam içeri adım atacakken, Jungwon beni durdurdu.
"Sakın dokunma. Burası yansa bile, cesedin tamamen yok olup olamayacağını bilemeyiz. Parmak izin olursa, hiç bir şey kanıtlayamayız ve hapse girersin." ~Jungwon
Haklı. Hapse girmeyi istemiyorum sonuçta. Kim ister ki? Psikopat değilseniz.
Cesedin yanına yaklaştım ve yere çömeldim. Bir koku yoktu. Bu da henüz fazla zaman geçmediğini gösterir. Kanının rengi de normal. Ten rengi de normal. Henüz 24 saat geçmemiş.
"Bir kaç saat olmuş olmalı... En az 4 kere bıçaklanmış görünürde." ~Cheonsa
"Bir kaç saat mi dedin?" ~Niki
"Evet." ~Cheonsa
Niki'nin meraklı sorusu, Jungwon'u da meraklandırmıştı.
"Size de tanıdık gelmiyor mu?" ~Jungwon
"Tanıyorum." ~Niki
Niki tanıdığına göre, belki de neden öldürüldüğünü bulabiliriz.
"Park Koosung. Kore'nin ilk 100 zengin iş adamları arasında." ~Niki
"Parası için mi öldürüldü yani?" ~Jungwon
Jungwon'un para demesiyle adamın ceplerine doğru baktım. Bom boştu. Telefon dahil yaktu.
"Ne cüzdan, ne telefon, hiç bir şey yok yanında." ~Cheonsa
"Polisi aramalıyız. Aynı zamanda itfaiye." ~Niki
"Evet. Hadi, bizde bir an önce çıkalım buradan." ~Jungwon
"Katil bilerek yakıyor burayı. Eski bir fabrika olduğu için kimse girmez. Ve büyük ihtimalle yeni oldu. Çünkü ateş henüz fazla yayılmamıştı biz gördüğümüzde. Ama hızlı yayılıyor. Ve... Burada kaldık!" ~Cheonsa
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Escape Game ⚜ENHYPEN⚜ ✔ (Düzenleniyor)
Fanfiction❗𝐵𝑜̈𝑙𝑢̈𝑚 𝑠𝑎𝑦ı𝑠ı 𝑠𝑖𝑧𝑖 𝑘𝑜𝑟𝑘𝑢𝑡𝑚𝑎𝑠ı𝑛, 𝑏𝑜̈𝑙𝑢̈𝑚𝑙𝑒𝑟 𝑘ı𝑠𝑎. Hadi sizinle bir oyun oynayalım, yerinde acılı, yerinde duygusal, yerinde kötü, yerinde eğlenceli. Ama her oyun gibi, bu oyunun da kuralları var. Kurallar şunlar; a...