121. Bölüm: Toz

126 29 83
                                    

"Seni seviyorum... Her şeyden çok. Ve asla bırakmayacağım. Her zaman yanında olacağım."

"Yapacak mısın gerçekten? Sana nasıl güvenebilirim?"

"Ne yaparsam bana güvenirsin, sen söyle. Senin için her şeyi yaparım. Benim için öl de, burada ölürüm."

"Bir şey yapmana gerek yok. Şu an kanıtladın zaten. Ben de seni seviyorum."

"Iğrenç... Konusu da iğrenç. Konuştukları da. Her şeyi iğrenç." ~Cheonsa

"Dünyanın sonunda birbirlerine aşık oldular ve aptallar gibi içlerinde tutmayıp söylediler, sonra sarıldılar. Neresi iğrenç? Iki saniye sakinlik geldi diye iğrenç mi oldu?" ~Yeonjun

"Evet. Çünkü konuştukları şey çok saçma. Tamamen yalan. Uydurmaca." ~Cheonsa

"Zaten uzaylılar uydurmaca değil, gerçek." ~Yeonjun

Koltuktan kalkıp merdivenlere yöneldiğimde Yeonjun soru sordu.

"Nereye gidiyorsun? Daha film bitmedi. Bitsin, sonra ne yapıyorsan yap." ~Yeonjun

"Uyuyacağım." ~Cheonsa

"Insan bir iyi geceler abi falan der..." ~Yeonjun

Odama gittim ve kendimi yatağa attım. Kıpırdayacak halim olmadığı için üstümü örtmeden, kendimi attığım gibi uyumaya çalıştım.

Sabah kalktığımda üstüm örtülüydü. Bende tekmeleyerek açtım ve hızlıca okul kıyafetlerimi giyindim. Çantamı da hazırlayıp aşağı indim.

"Günaydın." ~Yeonjun

"Günaydın çocuklar." ~Sukjae

"Hı hım." ~Cheonsa

Kahvaltıda tek kelime etmedim ve Yeonjun'u beklemeden evden çıktım.

"Cheonsa? Burada ne işin var sabah sabah?" ~Jerome

"Evim burada." ~Cheonsa

"Heeseung ile kalmı-" ~Jerome

"Artık değil." ~Cheonsa

"Neden?" ~Jerome

"Canım öyle istedi. Oldu mu?" ~Cheonsa

"Oldu. Ee, Nasılsın?" ~Jerome

"Kötü. Çok kötü. Hiç bu kadar kötü olmamıştım." Dedim düz bir ses tonu ile.

"Komikti. Ben de iyiyim, sorduğun için sağol." ~Jerome

"Rahat bıraksana beni." ~Cheonsa

Adımlarımı hızlandırdım ve arkama bile bakmadan okula yürümeye devam ettim.

Okulun kapısının önünde Heeseung'ı görmemle duraksadım. Göz göze gelince sanki orada yokmuş gibi kapıdan içeri girdim.

"Cheonsa, dur. Bekle. Nereye gidiyorsun bu hızla? Sınıfın kaçmıyor." ~Heeseung

Sağ bileğimden çekilerek durduruluduğumda arkamı döndüm.

"Ne var?" ~Cheonsa

"Dün de çekip gittin, şimdi de gidiyordun. Neyin var?" ~Heeseung

"Bir şeyim yok. Bırak bileğimi. Herkes bize bakıyor." ~Cheonsa

"Sen gerçeği söyleyene kadar bırakmayacağım. Ve buradan gitmeyeceğiz de." ~Heeseung

"Eh? Bahçenin ortasında ne yapıyorsunuz?" ~Niki

"Hanımefendinin sorunu neymiş onu öğrenmeye çalışıyorum. Sende bize katılsan iyi olur Niki." ~Heeseung

"Bana da yer var mı?" ~Sunghoon

"Olmaz mı?" ~Heeseung

"Hadi söyle, neden farklı biri gibi davranıyorsun?" ~Sunghoon

"Farklı biri gibi davranmıyorum. Beni öyle gören sizsiniz." ~Cheonsa

"Bu belki aranızdaki bir konu ama Cheonsa'yı daha önce hiç bu kadar kaba görmemiştim. Yolda biri düştü ve öylece bakıp yürümeye devam etti. Daha önce uzağında olmasına rağmen düşen birinin yanına koşarak gittiğini gördüm." ~Jerome

"Evet, aramızda. Ama haklısın, gerçekten kaba davranıyor." ~Heeseung

"O zaman laflarının gerçekten nereye gittiğinin farkına varmalısın." ~Cheonsa

Bu tartışmayı hatırlar umarım.

Bileğimi sertçe çekip elinden kurtardım ve okul binasına doğru yürümeye devam ettim.

"Ya Park Cheonsa! Dur orada!"

Duyduğum sesle tüylerim diken diken olmuş ve olduğum yerde dona kalmıştım. Ne güzel sadece mesajla konuşuyorduk, öyle devam etse olmaz mıydı?

"Ne oluyor? Saçma sapan hareketlerine başlamışsın yine. Yılda bir atak mı geçiriyorsun? Yine kimin ne dediğini kafana taktın bu kadar?" ~Jooheon

"Yok bir şey oppa." ~Cheonsa

"Senin bebekliğini biliyorum ben, bu yalanlar bana işlemez." ~Jooheon

Üniversitelilerin bu saatte okula gelmesi gibi bir kural mı var? Hemde son senende... Sabah sabah niye geldin?

"Yok bir şey işte." ~Cheonsa

"Arkadaşlarına karşı sert davranan ben miyim? Çekip gitmek falan, sana yakıştıramadım. Bak Cheo-shi, bu uzun süreli bir geçis olsa da, Cheonsa'yı hemen, şimdi geri istiyorum. Istiyoruz." ~Jooheon

"Ben Cheo değilim. Tamamen Cheonsa'yım." ~Cheonsa

"Mina tamamen Cheo olduğunu söyledi ama. Dün ona da böyle demişsin." ~Jooheon

"Tamam. Cheonsa bir daha gelmeyecek. Neden o şekilde biri olmam gerek? Kimse beni kırdıktan sonra nezaketen bile olsa üzüldün mü diye sormuyor. Ben neden öyle bir şey yapayım ki? Artık annemin ya da babamın uslu kızı değilim ben. Annemi ben öldürdüm. Babamı ben öldürttüm. Ikisi de yok yanımda. Eskisi gibi Cheonsa'nın geri gelmesini istemiyorum. Çünkü bu 2 buçuk sene kalbimi kırabileceği kadar kırdı ve toz haline getirdi. O tozların uçmasına izin veremem." ~Cheonsa

"Bir rüzgar daha esmezse?" ~Jooheon

"Beni olduğum gibi isteselerdi, şu an onlara sarılıyor olurdum. Ama biri öldü, biri seyirci, biri yardım çağırdı. Ne anlamı kalıyor ki? Rüzgarı camları kapatarak engelleyeceğim. Hava durumuna bırakamam." ~Cheonsa

Bu bölüm de yorum yok çünkü geçen bölümden seçemedim sjbcjsbcisbxja Zaten şu an bakınca 3 kişi yorum yaptı, üçü de kendini biliyor, onlara çok teşekkür ederim.

SPOILER

Göz yaşı kırmızı akmaz...

Escape Game ⚜ENHYPEN⚜ ✔ (Düzenleniyor) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin