*Bu bölüm de Heeseung'a sövebilirsiniz de, azıcık nazik ol diyebilirisniz de. Size kalmış*
"Gitmemeliydik o maça. Sizinle gelmeliydik." ~Heeseung
"Maça gidecek başka zaman yok muydu? Hep maç zaten! Hiç demiyorsun, ev halkı ne yapıyor? Hoobin iyi mi? Babam işten geldi mi? Annem ne yapıyor? Cheonsa nerede? Sadece maç! Bak, kıza silah çekmişler! Ama sen o sırada maçta bağırıyordun kesin!" ~Heeseung'ın annesi
"Beni saymadı bile." ~Jihoon
"Ama ben dedim Sunghoon'a-" ~Heeseung
"Diyene kadar yapsaydın! Eylem önemli eylem! Anca konuşursun sen! Başka hiç bir şey yapma!" ~Heeseung'ın annesi
"Bıraksan da bir şey yapıp, yemek yese." ~Heeseung'ın babası
"Al! Aynı babası! Ne bekliyorum ki zaten?!" ~Heeseung'ın annesi
"Kızım sen iyi misin?" ~Heeseung'ın babası
"Evet." ~Cheonsa
"O zaman bir sorun yok." ~Heeseung'ın babası
"Var aslında ama..." ~Heeseung
"Kabul ediyorsun yani bir sorun olduğunu, öyle mi?!" ~Heeseung'ın annesi
"Ediyorum, ediyorum. Ama o Cheonsa ile benim aramda." ~Heeseung
"Ne var aranızda bu kadar özel?" ~Jihoon
"Adı üstünde samchun, özel." ~Heeseung
"Bir bırakmıyorsun kızla konuşayım. Zaten hep okuldasınız, okul bitiyor yine evde değilsiniz. Sürekli dışarıdasınız." ~Jihoon
"Konuşma samchun. Ne konuşabilirsin ki? Nasılsın iyi misin mevzuları ise, çok iyi, merak ettiğin için sağ ol." ~Heeseung
"Biraz... Kabalık etmiyor musun?" ~Cheonsa
"Hayır. Sen hızlıca yemeğini ye. Sonra konuşacağız." ~Heeseung
"Sıkma kızı sakın(!). Ben seni sıkarım. Sen güzelce ye kızım, istersen bir tabak daha koyarım. Afiyet olsun." ~Heeseung'ın annesi
"Abim yarın veya sonra ki gün öğlen burada olurmuş." ~Heeseung
"Sonunda be. Hiç değilse sohbet edilecek biri." ~Jihoon
Jihoon-nim, Heeseung'ın abisinin gelmesini çok istiyordu çünkü ondan sadece beş yaş büyüktü. Oldukça genç, değil mi?
Yemeği hızlı yemeye çalışıyordum ama yine yavaş yiyordum. Ben daha kaşıktakini ağzıma yeni sokmuşken, Heeseung tabağı gösteriyor, bir kaşık daha almamı istiyordu. Motor yok benim de çenemde yani. İnsanım sonuçta. Hızlı yiyebildiğim kadar hızlı yiyorum.
En sonunda boğazımda kalınca, Heeseung'da gülmüş, onun da boğazında kalmıştı. Gülme komşuna, gelir başına diye boşuna dememişler.
Hoobin'de bizim bu halimize gülüyordu. Jihoon-nim de "yemek yemeyi bile beceremiyorsunuz" diyordu. Haklı bence.
Herkesin yemeği bitince sofrayı topladım. Bulaşık makinesine dizecektim ki Heeseung izin vermedi.
"Annem yapar. Konuşacağız." ~Heeseung
"Biliyor musun, çok konuşuyoruz. Bence azıcık daha bekleyebilirsin." ~Cheonsa
"Hoobin, geliyor musun? Yoksa samchun'un yanında mı kalacaksın?" ~Heeseung
Hoobin, gel ve beni kurtar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Escape Game ⚜ENHYPEN⚜ ✔ (Düzenleniyor)
أدب الهواة❗𝐵𝑜̈𝑙𝑢̈𝑚 𝑠𝑎𝑦ı𝑠ı 𝑠𝑖𝑧𝑖 𝑘𝑜𝑟𝑘𝑢𝑡𝑚𝑎𝑠ı𝑛, 𝑏𝑜̈𝑙𝑢̈𝑚𝑙𝑒𝑟 𝑘ı𝑠𝑎. Hadi sizinle bir oyun oynayalım, yerinde acılı, yerinde duygusal, yerinde kötü, yerinde eğlenceli. Ama her oyun gibi, bu oyunun da kuralları var. Kurallar şunlar; a...