41. Bölüm: Işıklar

421 67 60
                                    

~Genel Bakış Açısı~

"Tek şansımızdı ve o da kalmadı..." ~Jungwon

"Dün için hâlâ Cheonsa'yı azarlayasım var." ~Sunghoon

"Abisi dalga geçiyor, bu azarlamanın peşinde." ~Jay

"Kendine bir arkadaş buldu ve bizi sattı... Aman ne güzel!" ~Jake

"Kendimi asıl şimdi bir sapık gibi hissediyorum. Neden kızların peşinden gidiyoruz?" ~Heeseung

"Bu senin hep yaptığın şey değil miydi Heeseung hyung?" ~Niki

"Ne alakası var Riki?" ~Heeseung

"Hep noona-nim'i takip ediyordun. Geçen sene nasıldın bilmiyorum ama bu sene bile bunu idrak edebiliyorum." ~Niki

"Riki kapa çeneni. Ne olmuş yani takip ettiysem?" ~Heeseung

"Geçen senenin başından beri takip ediyordun hyung. Hem... Neden takip ediyordun?" ~Sunghoon

"O kadar mı aşıktın?" ~Jay

"Evet. Yani hayır! Sadece korumaya çalışıyordum. Olamaz mı yani? Endişe ediyordum." ~Heeseung

"O kadar aşıktın." ~Sunoo

"Başka bir açıklaması yok." ~Jungwon

"Platonik falan değildim. Konuyu oraya getirmeye çalıştığınızı biliyorum." ~Heesueng

"Kafamızı dağıtmaya çalışıyoruz." ~Jay

"Yüzünüzü dağıtmam hoş olmaz." ~Heesueng

"Sonuç olarak, sapık gibi peşinde olan bir platonik aşıkmışsın hyung. " ~Niki

"Riki!" ~Heeseung

"Açık ol Heeseung hyung. Öyle miydin? Değil miydin?" ~Jake

"Değildim! Kesin şunu!" ~Heesueng

"Öyleydi." ~Jay

"Yaa!" ~Heeseung

"Bizi duymadıklarına emin miyiz?" ~Jungwon

"Duysalar kesin Cheonsa el sallar veya yanımıza gelirdi." ~Sunghoon

"Kendimi fazlalık gibi hissediyorum... Alışmışım bizimle takılmasına." ~Sunoo

"Bu onun suçu." ~Jake

"Jake hyung, sadece ilişkileri çok yeni olduğu için bir şey demediler. Abartma. " ~Jungwon

"Bana söylemeliydi!" ~Jake

"O kadar yakın arkadaşı değilsin ki, şu an o kızların yanında." ~Heeseung

"Onun sevgilisi olduğunu hatırlatmalı mıyım? Yoksa kendi başına kötü hissedecek misin hyung?" ~Jake

"Bu cidden kötü hissettirdi..." ~Heeseung

"Cidden sevgili gibi davranıyor musunuz? Yani hep birlikteyiz ve biz varken öyle değilsiniz. Peki evde?" ~Sunoo

"Farklı değil." ~Heeseung

"Cheonsa'yı bir başkasına kaptırma hyung. En azından arada bir iki kelime laf et. Veya ne bileyim, elini tut. Bir şeyler yap. Yoksa ayrılacaksınız. Ve sırada bekleyen bir sürü erkek var. Aynı zamanda bir kız bile olabilir. Cheonsa'dan hoşlanmasalar bile, şunu kabul etmeliyiz ki, o tatlı, saf ve iyi bir kız. Yani bu yüzden, aşk acısı yaşayanlar Cheonsa'yı boş bulduğunda yaklaşabilir." ~Jay

"Böyle anlatmaya devam edersen, onu bir ıssız adaya göndermek zorunda kalacağım." ~Heeseung

"Buna da biz izin vermeyiz." ~Jungwon

"Cheonsa!!" ~Heeseung

Heeseung, arkadaşlarını dinlemeden Cheonsa'nın yanına koşmuştu. Kızların konuşmasını bölmüş, Cheonsa'nın boynunda ki açılmış, düşmek üzere olan kolyeyinin uçlarını birbirine yeniden kenetlemişti.

"Kolyen... Açılmıştı." ~Heeseung

"Fark etmemiştim. Teşekkür ederim. Siz-" ~Cheonsa

"Geziyoruz. Görüşürüz." ~Heeseung

Heeseung, Cheonsa'ya söz hakkı tanımadan Enhypen'ın yanına gitmişti. Kızlarda Cheonsa'yı boş bırakmamış, yürütmeye devam etmişlerdi.

"Kolyesi mi? Ciddi misin?" ~Jay

"Kolyesine mi dikkat ediyordun hyung?" ~Jake

"Cidden bir sapık olduğunu düşünmeye başladım hyung." ~Sunoo

"Sapık değilim ben(!)." ~Heeseung

"Ne kolyesi takıyor?" ~Jungwon

"Abisisin. Bunu bilmen gerek. Sorman değil." ~Niki

"İki tane takıyor. Birini her gün değiştirip farklı bir kolye takıyor. Diğeri de annesinin kolyesi. Bugün mor kalpli kolyesini taktı. O en sevdiği kolyelerinden." ~Heeseung

"Sapıksın sen! Sapık! Yürü git!" ~Jay

"Bu sadece dikkat!" ~Heeseung

Aralarında tartışırlarken, kızları gözden kaybetmiştiler. Cheonsa için kızlara bakınırlarken, okulun bütün ışıkları bir anda kapanmış, okulun içi siyaha bürünmüştü.

"Korkuyorum..." ~Niki

"Hayaletler..." ~Jungwon

"Ne hayaleti be?" ~Jay

"Okukun altında ki mezarlığın hayaletleri tabii ki hyung!" ~Sunoo

"Birbirimizin yanında kalalım." ~Heeseung

"Sunghoon hyung nerede? Işıklar kapanınca çığlık atmadı." ~Jake

"Sunghoon?" ~Heeseung

"Sunghoon hyung!" ~Niki

"Park Sunghoon!" ~Jay

"Sunghoon hyung!" ~Sunoo

Koridorlarda ki herkesin sesi birbirine karışıyordu. Sunghoon'u bulmak için bağırsalarda, bulamayacaklarını düşünmeleri onları telaşlandırıyordu.

"Sıra arkadaşımı kayıp ettim!" ~Jake

"O yanlızca sıra arkadaşın değildi!" ~Jay

"Arkadaşlarımdan birini kayıp ettim!" ~Jake

"Düzgünce telaşlanamaz mısın hyung? O sıradan bir arkadaşın değildi." ~Sunoo

"En yakın arkadaşlarımdan birini kayıp ettim!" ~Jake

"Sonunda mantıklı düşünmeye başladın!" ~Heeseung

Bir kız çığlığı duyulmuş, etraf sessizleşmiş, ardından ışıklar açılmıştı. Karşılaşılan manzara ise, çığlık atan kızın yerde kanlar içinde yatıyor olmasıydı.

Escape Game ⚜ENHYPEN⚜ ✔ (Düzenleniyor) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin