29. Bölüm: Evlenme Teklifi

512 73 63
                                    

Başlıkla ilgili teorilerinizi buraya yazabilirsiniz xnflnxkcnsknfjznvks

Taxiciden 5 dakika beklemesini rica etmiş, doğruca normalde kalmam gereken evin kapısına doğru yürüyordum.

Zili çaldım ve bekledim. Gittikçe kararmaya başlayan ve turuncu olan gökyüzünü inceliyordum.

Kapı açılınca, bir an gülecektim. Çünkü bundan 4 sene önce aynı bu şekilde, bu havada, bu saatlerde Mina'nın evinden dönmüştüm. Kapıyı babam açmıştı güler yüzüyle. Ama şimdi bakışları "defol" der gibiydi.

"Bir şey mi oldu? "

"Şey ben... Büyükbabamlarda kalıcam... Onu söylemek istedim. Bu yüzden-" ~Cheonsa

"Bu yüzden geldiysen, artık gidebilirsin."

"Okullar tatil olduğunda geri gelicem..." ~Cheonsa

"Buraya gelme."

"Görüşürüz... Eğer kapıyı açarsan. " ~Cheonsa

Arkamı döndüm ve taxiye doğru yürümeye başladım. Artık bu hallerine alışıktım.

"Büyükbaban ne derse onu yap. Dedikleri iyiliğin için."

Babam dedi... Bana dedi... Bu da iyiliğim için söylenmiş bir şey! Babam beni düşünüyor! O da iyiliğimi istiyor!

"Kendine iyi bak." ~Cheonsa

"Hı hı."

İçimde kalan tek şey, Jungwon'a veda edememiş olmamdı.

İşte bu yüzden, Taxiciye bir kere de ezberlediğim yolu tarif ettim.

Hızlıca taxiden indim ve kapıyı çaldım.

"Cheonsa... Jungwon'u mu? Yoksa gelecekte ki kocanı, yani beni mi görmeye geldin? "

Jungwon'un abisi, o kadar açık konuşuyordu ki, sadece espiri yaptığını var sayarak, gülümsedim ve "içeri girmeyeceğim, Jungwon'u çağırabilir misiniz?" dedim.

"Bir daha ki gelişinde parmağına yüzük takacağım... JUNGWON!! KIZ KARDEŞİN OLAN YARİM GELDİ! YAVAŞÇA GELSEN DE OLUR!! Ee, nasılsın? "

"İyi." ~Cheonsa

"Heeseung meymenetsizi ile aran nasıl? "

"Çok iyi. " ~Cheonsa

"Ciddi misin? "

"Hayır." ~Cheonsa

"Bak bu çok iyi işte. Şimdiden kendine gelinlik seç çünkü bir daha ki gelişinde parmağında yüzükle ayrılacaksın buradan."

"Özür dilerim ama kalsın. Sap olan hayatım gayet iyi geçiyor. " ~Cheonsa

"Belki benimle güzel geçecek? Ne biliyorsun ki?"

"Heeseung'dan hoşlanıyorum." ~Cheonsa

"Tüh be... Senin gibi tatlı, ufak tefek bir kız da kaçmazdı. Heeseung hayırlı biri değil, ben ondan daha hayırlıyım. Bence bir daha düşün."

"Babamla konuşman iyi geçti mi? " ~Jungwon

Jungwon'un sakince gelip, kapı sayesinde göremediğim yüzünün yarısı bile gayet sakindi diğer yarısı kadar.

"Evet... 2 buçuk sene üstüne en iyi konuşmamızdı. Sen nereden-... Sen... Gittin... O yüzden gelmedin değil mi? " ~Cheonsa

"Evet. Mutlu ayrıl istedim. Babamı görmeden gidemeyeceğini biliyordum." ~Jungwon

"Proje ödevi yalandı. Sunoo'ya söyledin... Ya ben gelipte seni görmeseydim? Evet, babam için teşekkür etmeliyim ama sen... Ya senden daha önce burada olsaydım? Bekleyecek zamanım yok. Seni görmeden gitmek... " ~Cheonsa

"Yeonjun hyungu gördün... Zaten öğle yemeklerinde görüşüyorduk. Üstüne kavga... Bilmiyorum... Böylesi daha iyidir diye düşündüm. " ~Jungwon

"İki abimde aptal ve çok iyi abiler. Teşekkürler. Hem sevindirip, hem de kırıyorsunuz. Görüşürüz. Tatilde. " ~Cheonsa

"Tatil?! Geleceğini biliyordum ama bu kadar uzun süre... Asıl acımasız sensin! " ~Jungwon

"Ya, öyle mi?! Bunu bana acımasız abim mi söylüyor?! " ~Cheonsa

"İşte kardeş kavgası... Hayırlı uğurlu olsun. Şimdi barışın, çünkü büyük gözlü yarim gidiyor. Nereye gidiyon kız?" ~Jungwon'un abisi

"Jeju. Saatler var. " ~Jungwon

"Herkesi arayacağıma söz verdim... Ama sen orada değildin." ~Cheonsa

"Bana da söz ver... " ~Jungwon

"Vermiyorum... Çünkü söze gerek yok. Arayacağım." ~Cheonsa

"Bahse girerim, Heeseung hyung ilk olmak için sana söz verdirdi. " ~Jungwon

"Hayırsız meymenetsiz Lee Heeseung... " ~Jungwon'un abisi

"Taxiye binmiş gidiyordum. Ve şimdi de gitmeliyim. Görüşürüz."~Cheonsa

"Görüşürüz." ~Jungwon

Birbirimize sarılmış, tam arkamı dönmüştüm ki;

"Bana da sarıl. Ben senin gelecekte ki kocanım. İşi garanti altına almalıyım. Heesueng'a sarıldığını sanmıyorum çünkü." ~Jungwon'un abisi

"Hyung, kardeşime sulanmayı bırak." ~Jungwon

"Bir dahakine yüzük takınca böyle diyemeyeceksin. " ~Jungwon'un abisi.

•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•

15 dakikadır yolda olsamda, zehir gibiydi. Hırkamın cebine ellerimi koymuştum sıkıntıdan, ama bir şey hissetmemle geri çekmiştim. Bir nottu.

Notu açtım ve karanlık da olsa okudum.

"GİTME KORKUYORUM"

Hoobin'in yazdığını anlayınca, gözümden akmak isteyen yaşlara daha fazla dur diyemedim.

"Geri dönebilir miyiz? Beni ilk aldığınız yere. Lütfen. "

Escape Game ⚜ENHYPEN⚜ ✔ (Düzenleniyor) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin