Yaklaşık 10 dakikadır sessizliği sürdürerek okulun arka bahçesine doğru yürüyorduk.
"Bir şey... Demeyecek misin? " diye sordum, sesimin titremesini engellemeye çalışarak.
Başarılı değildim, orası ayrı mesele.
"Haklısın, bir şey demeliyim. Bir şey. "
Ölmekten gülmek üzereyim şu an...
"Neden gidiyorsun?" sakin bir ses tonuyla sordu Heeseung. Sanki endişeli ama umrunda değilmiş gibiydi.
"Dün akşam büyük babam aradı... Teyzem ile konuşmuş. Teyzem babam dolayısı ile endişeliymiş ve onun evine gitmediğim için ayrı bir korkuyormuş... Yani, yalanlarını sıralamış anlayacağın. Ve büyük babam onun yanında kalmamı söyledi. Bende tek seferde kabul ettim. Sizlere yük olmak da var sonuçta-" ~Cheonsa
"Haklısın. Sen kendini bir yük olarak görüyorsan, kimse sana ne derse desin, fikrinden dönmezsin. Okulda ki ilk senenin ikinci haftasında olduğu gibi. Jooheon hyung-nim'i bile fikrinden döndürmüştün... Ama izlemesi baya zevkliydi. " ~Heeseung
"Nasıl oluyorda beni hem yakından izliyorsun, hem tanıyorsun ve ben bunun farkında olmuyorum?" ~Cheonsa
"Olabilirdin... Aynı şeyleri hissetseydin. " ~Heeseung
"Beni ilk ne zaman gördün?" ~Cheonsa
"Tarihini hatırlamalı mıyım? " ~Heeseung
"Sapık gibi peşimde olduğun için, evet. Hatırlamalısın." ~Cheonsa
"Sapık gibi peşinde değildim. Neyim ben? Platonik mi? " ~Heeseung
"Olabilir." ~Cheonsa
"Hiç iç açıcı değil. " ~Heeseung
"Ben platoniğim." ~Cheonsa
"Ne yapayım? Benim sorunum değil. " ~Heeseung
"Haklısın. Neyse, sen tarih ver. " ~Cheonsa
"Benim için normal, sadece bir sınıf daha atlamış olmamın heyecanı ile sıraya girdiğim ilk gündü. Tabii senin için, yüzlerce tanımadığın insanla birlikte, nefes aldırmayan, her an tedirgin olduğun, 1. Sınıf olduğun ilk gündü. Hatta, herkesin arasından öyle bir koşarak geçiyordun ki, spora falan gidiyorsun sanmıştım. Çok hızlı koşuyordun. Biz Jay ile kenara çekilene kadar sen bize, hatta bana çarpmıştın bile. Öyle ki, yere düşmüştüm... Ah... Canım cidden yanmıştı. Jay ise katılarak gülüyordu... Aslında özür dilemen için seni takip etmiştim ama bir anda aklıma neden o şekilde yere bakarak hızlıca herkesin arasından geçtiğin sorusu takıldı. Dur ya... Ben bunları niye anlatıyorum ki? Sen tarihi sordun. Senin okula başladığın ilk gün işte."~Heeseung
"Özür dilerim. Oldukça geç olsada. Nefes alamıyordum insanların içinde... Herkesin bir tanışma heyecanı vardı. Benimse herkesin sessiz olacağı dersi beklemek gibi bir heyecanım... O yüzden koşuyordum." ~Cheonsa
"Bravo. Bizimle konuşman bir mucize olsa gerek. " ~Heeseung
Araya giren zil sesi ile, dolaştığımız bahçe sıkıcı gelmeye başlamıştı. Okul binasına doğru yöneltmiştik adımlarımızı.
Liseli öğrenciler olmalarına rağmen, ebelemeç oynamaları, benimde oynama isteğimin olmasını sağlayan Niki ve arkadaşları yanımızdan bana çarparak geçmişlerdi.
"Özür dilerim noona-nim! "
Ve Niki ise ebelenmemek için bana çarptığı gibi yoluna devam ediyordu. Tek yaptığı bağırmak olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Escape Game ⚜ENHYPEN⚜ ✔ (Düzenleniyor)
Fanfiction❗𝐵𝑜̈𝑙𝑢̈𝑚 𝑠𝑎𝑦ı𝑠ı 𝑠𝑖𝑧𝑖 𝑘𝑜𝑟𝑘𝑢𝑡𝑚𝑎𝑠ı𝑛, 𝑏𝑜̈𝑙𝑢̈𝑚𝑙𝑒𝑟 𝑘ı𝑠𝑎. Hadi sizinle bir oyun oynayalım, yerinde acılı, yerinde duygusal, yerinde kötü, yerinde eğlenceli. Ama her oyun gibi, bu oyunun da kuralları var. Kurallar şunlar; a...