Beni burada öylece yalnız başıma bıraktı ve gitti...
Bu yüzden mi arkadaşlarım Heeseung'a güvenmememi söylüyor?
Sadece burada beklememi söyledi ve hızlıca gitti. Konferans salonunda kaç tur attım, kaç kere koltukların arasında dolandım bilmiyorum. Ama koridora çıktığımda en az yarım saat geçmişti beni bırakmasının ardından...
"Heeseung... Bir korkağı tek başına bırakmak doğru bir karar değil..." ~Cheonsa
Arkamdan adım sesleri duymamla döndüm. Kimse yoktu. Belki de diğer koridora doğru gitti. Acaba Enhypen'dan biri miydi? Başka kim olabilirdi ki zaten?
Geldiğim koridora girmiştim. Çünkü az önceki kişi kimse buraya girmişti.
Ses yoktu, sadece benim adım seslerim ve ileriden gelen adım sesleri vardı. Bu durumda Heeseung olabilirdi. Diğerleri olsa birbirleri ile konuşurlardı ve konuşma sesi duyardım.
Rastgele girdiğim başka koridorda bir anda sırtım birinin yardımı ile duvarla sertçe buluşmuştu.
Çığlık atacaktım ama önce eliyle ağzımı kapamış, sonra o elini boğazıma götürmüş, sıkmaya başlamıştı.
Zor nefes aldığım için çığlık atma ihtimalim de ortadan kalkmıştı.
Nefes alabilmek için ellerimle boğazımda ki elini çekmeye çalışıyordum. Bir işe yaradığı yoktu.
Ben de bacağına tekme attım. Bir anlığına eli gevşeyince koşmaya başladım.
"Heeseung!! Jung-! Ah!!" ~Cheonsa
Yine aynı pozisyonda kalmıştım. Bu sefer tek fark, elinde bir bıçak vardı ve doğruca karnımın hizzasında duruyordu.
"Sesini çıkarırsan, kimse için ne senin, ne de benim değerim kalmayacak. Öleceksin. Öldürüleceğim. O yüzden sessiz ol küçük kız."
Sadece kafamı eğmiş bıçağa bakıyordum. Bir şey yapmalıydım...
Bu sefer zıplayarak iki ayağımla birden karnına tekme attım ve yine koşmaya başladım.
Bir an bıçak sol bileğime çarpmış, kesmişti. Ama karnıma saplanmasından daha iyiydi.
Bir yandan boğazımı tutuyor, öksürüyor, bileğimin acısı ve korku ile ağlıyordum. Bir yandan da gözlerim herhangi bir Enhypen üyesini arıyordu.
Gördüğüm Heeseung, Niki ve Jungwon'a doğru daha hızlı koşmaya başlamıştım.
Kesik olan sol bileğimin sertçe çekilmesi ile bu sefer acının da verdiği etki ile çığlığı basmıştım.
"Cheonsa!!" ~Jungwon
"Noona!!" ~Niki
Beni bırakıp kaçmaya başlamıştı. Amacı beni öldürmek değildi ama öyle gibiydi de.
"Kaçıyor! Niki!" ~Heeseung
"Tamam!" ~Niki
"Ben de geliyorum! Hızlı!" ~Jungwon
Niki ve Jungwon bana bakmış ama durmadan, koşarak o adamın peşinden gitmişlerdi.
Heeseung'ın bana sıkıca sarılması ile ağlamam daha da şiddetlendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Escape Game ⚜ENHYPEN⚜ ✔ (Düzenleniyor)
Fanfiction❗𝐵𝑜̈𝑙𝑢̈𝑚 𝑠𝑎𝑦ı𝑠ı 𝑠𝑖𝑧𝑖 𝑘𝑜𝑟𝑘𝑢𝑡𝑚𝑎𝑠ı𝑛, 𝑏𝑜̈𝑙𝑢̈𝑚𝑙𝑒𝑟 𝑘ı𝑠𝑎. Hadi sizinle bir oyun oynayalım, yerinde acılı, yerinde duygusal, yerinde kötü, yerinde eğlenceli. Ama her oyun gibi, bu oyunun da kuralları var. Kurallar şunlar; a...