***"Ha?! Ne demek seninle geliyor bugün?!" Sinirle hırladı Keisuke. İkisi de farklı bir şeyler yapmak istiyordu fakat ikisi de seni bırakmıyordu.
Sen ise oturduğun yerden puding yiyerek ikisini izliyordun. Hiç karışmıyordun çünkü böyle kavgalarda en sonunda ikisi de pes eder sana istediğini sorarlardı.
Dudağına puding bulaştığını fark ettiğinde dilini çıkarıp yalamaya kalktın fakat Kazutora'nın dudakları senin dudaklarına kapandı.
Gözlerin Keisuke'ye kaydığında kıskançlık damarının çatladığını fark ettin. Kollarını Kazutora'nın boynuna doladın.
Keisuke'nin aksine Kazu'nun yumuşak öpücükleri vardı. Kei ise ne zaman Kazu ile öpüşsen, tıpkı şu an yaptığı gibi boynunu dişliyordu.
Acıyla inleyip Kazutora'ya biraz daha yaklaştın fakat Kei rahat durmadı. Göğüslerini sıktığında ikisini de ittin. "Canımı yakıyorsun Kei!"
Kei'nin öfkeli bakışları Kazu'nun üstündeydi. "Onunla öpüştün ama benimle öpüşmüyorsun!"
Bezgince iç çektin. "Kei dudaklarımı dişliyorsun!"
Ayağa kalkıp pudingin bitmiş kabını çöpe attın. Arkanı döndüğünde ikisi hala didişiyordu.
Arkanı dönüp eve ilerledin. "Kavga etmeye devam ederseniz ikinizde benimle uyuyamazsınız."
Arkandan koşan seslerini hissettiğinde güldün. Tasma sendeydi...
***
İnternetim yok...
Bölüm yazamıyorum.