***Yazdığım 93 bölümdeki her hikayeyi yazarken yaptığımı yapıyorum. Gözlerimi kapatıp hafifçe nefes alıyorum. Bir bölüm daha bittiğinde kendime aldığım bardağımdaki suyu kafama dikip rahat bir nefes alıyorum.
Suyum bittiği için öfleyerek ayağa kalkıp odamdan çıkıyorum. Siz okurların beni izlediğini biliyorum. Okuduğunuz şey sizin hikayeniz değil bu sefer. Bu sefer size hikayeleri yazarken yaşadıklarım ve sonrası.
Odamın dışından gelen gürültülerle kaşlarımı çatıp çıkıyorum. Haru ve Senju'nun kavga ettiğini gördüğümde öfkeyle kulaklarını çekiyorum. "Siz ikiniz yerinizde durun lan!"
İkisi de acıyla bağırıp kurtulmak için çırpınıyorlar. Senju konuşan ilk kişi oluyor. "Abla! Haru benim çikolatamı yedi!"
Gözlerimi Haru'ya çevirmeden önce kaşlarımı çatıp Senju'ya bakıyorum. "Senju o senin abin! Ona abi diye hitap et."
Haru'ya döndüğümde tek kaşımı kaldırmamla yutkunuyor. "Abla o çikolata onun değildi! Benim çikolatamdı. Takeomi abi onu bana almıştı!" Öfkeli sesiyle bezgince nefes veriyorum.
İkisininde ensesini tutup kafalarını tokuşturuyorum. Acı sesleri evde yankılanırken abim Takeomi eve giriyor, peşinden de Shinichiro Sano. Mutlulukla iç çekip nişanlıma koşuyorum. Abimin homurdanması umrumda bile değil.
Belime kollarını doladığında yanağından öpüyorum sulu sulu. Çok seviyorum onu. Yazdığım kitaplardaki bütün herşeyi ona vermek istiyorum fakat maalesef mümkün değil. "Shin!"
"Aşkım çok özledim. Bölüm bitti mi?" Uzun siyah saçlarımı okşadığında gülümseyerek başımı sallıyorum.
"Evet aşkım bitti." Elini tutup abimden onu çalmak üzere odama sürüklüyorum. "Odama birisi bile girerse kemiklerini kırarım!" Ev boş olsa nişanlımı yatağa atardım fakat sizin okuduğunuzu bilerek atmıyorum.
Kapımı kilitleyip göğsünden iterek yatağa oturtuyorum. Bacaklarının arasına girip yüzünü avuçluyorum. Belimi sıkıca kavrıyor. Hala yirmi ikinci reddini yemediğine inanmak için yapıyor bunu. "Bitti şu yazacağın bölüm? Seni yatağa atabilir miyim artık?"
Hafifçe kıkırdayıp parmaklarımı dudaklarına bastırıyorum. "Hala okuyorlar sevgilim sabret. Bitince abimleri senetlerim ben." Utandığım için kızaran yanaklarımla bakıyorum gözlerine. Gülümsediğim için kısılan siyah gözlerime bakıyor.
Elleri armut vücudumun kalın belinde dolanıyor. Kalın bir bele sahip olmayı sorun etmiyorum çünkü her halimle güzel olduğumu biliyorum. Birden ıslak dudakları dudaklarıma kapandığında kendimi altında buluyorum. "Shin!"
"Bitir şunu sana doyamıyorum." Yüzümün heryerine öpücükler konduruyor. Hassas noktalarımı öptüğünde kahkaha atmaya başlıyorum artık.
"Shin dur bir henüz daha haberi bile söylemedim!" Gülüşlerimi durdurmak için elimi ağzına kapatıyorum.
Oflayarak yana atıyor kendini. "Ben sana doymak istiyorum söyle artık da kapat bölümü." Bedenimi bütün kollarıyla sardığında bende ellerimi sıcak boynuna doluyorum.
Bende haberi çabuk verip kendimi onun kollarına bırakmak istiyorum. "Tamam söyleyeceğim sen beni öp de öyle söyleyeyim."
Gözleri keyifle kısılıyor. "Milletin gözüne sokmak istiyorsun senin olduğumu değil mi?"
Başımı sallayıp gülüyorum. Evet Shinichiro Sano'nun bana ait olduğunu hepinizin bilmesini istiyorum.
Üstüme tekrar çıkıp kendini bana bastırdığında hareketlerim kısıtlanıyor. Dudağıma dudaklarını bastırıp uzun bir öpücük başlatıyor. Ağzındaki sigara tadı normalde midemi bulandırsa da bu sefer umursamıyorum. Tamamen yemek ister gibi öpüyor beni en çok da bunu seviyorum.
Nefes nefese ayrıldığımızda dudaklarına yapışıp Shin'i altıma almak istiyorum ama sizin okuduğunuz aklıma geliyor ve kendimi zorlukla durduruyorum.
"Söylüyorum o zaman?"
Başını sallayıp sağ gözümün kapağını öpüyor. Anlamını siz bilmezsiniz elbette. Çok özel bir anlamı var. "Söyle bebeğim."
Dudağımı yalayıp ısırıyorum. "Doksan beşinci bölümden itibaren yüzüncü bölüme kadar küçük bir seri yapacağım ve yüzüncü bölümde bitiyor kitap. Üniversite sınavından sonra belki kendi kurgularımla okursunuz. İleride benim filmlerimi dizilerimi de izleyebilirsiniz, çevirdiğim kitapları da okuyabilirsiniz belki de girdiğiniz bir kafenin sahibi de olabilirim. Hayat bilinmezliklerle dolu ve ben bunların hepsini yapmak istiyorum. Hangi yoldan gideceğimi bilmiyorum ama beni bu yola sokanın sizler olduğunu bilin. O yolda beni basamaklarda yukarı taşımaya yardım eden sizsiniz. Teşekkürler her şey için ve her an için. Wattpad benim için yaptığımı en doğru karardı. Teşekkür ederim."
Shin dudaklarımı öptüğünde duygusal bir insan olduğum için ağlamak üzere olduğumu yeni fark ediyorum. Gülümseyip dudaklarımı ısırıyorum. "Şşt! Ağlama sulu göz."
Ama yapamıyorum ben ağlamaya başlıyorum. Üzüldüğüm için değil mutlu olduğum için ağlıyorum. Teşekkür ederim...
Yazdığım her bölümde bana yardım ettiğiniz için teşekkür ederim...