***Kawata Nahoya hayattaki en büyük yanlışı yapmış olabilir. Ran ve Rindou Haitani'nin kız kardeşine aşık olmuş olabilir.
Belki en büyük sebebi sarı saçların, boncuk boncuk bakan mor gözlerin olabilir. Aynı sınıfta değildiniz ama sınıflarınız yan yana. Sen koridora bakan camları siliyordun. Abilerinin aksine nazik bir kişiliğin olduğu için pek insanlara yardım etmeden duramıyordun.
Tıpkı bugün olduğu gibi. Cam silmek başkasının göreviydi fakat o kişi ayağını kırdığı için bugünlük onun yerine yapıyordun.
Tabi bir yerden sonra yukarıya yetişemiyordun. Zıplayarak silmeye çalışıyordun fakat arkandaki seni izleyen piçlerden habersizdin.
Tekrar silmek için zıpladığın seferde arkandan bir yumruk sesi geldi. Hızlıca arkanı döndüğünde her zaman gülümseyerek bakan Nahoya yerine sinirle bakan Nahoya'yı gördün.
Elindeki bezi camın kenarına bırakıp yanına ilerledin. "Nahoya! Dur ne yapıyorsun?!" Sinirle bağırdığında Nahoya durup gülümseyerek sana baktı.
Dövdüğü zavallı adamı bırakıp hızlıca sana geldi. Her zamanki gülüşüyle sana baktı. "Eh? Y/n-chan istediğin bir şey mi var? Senin için halledebilirim. Sadece şu piçi öldürmeme izin ver."
Kaşlarını çatıp zavallı çocuğa bakıyorsun. "Saçmalama Nahoya! Çocuğu rahat bırak! Öldürmek mi istiyorsun onu?"
Azarlarca konuştuğunda Nahoya çocuğa baktı. "O sapık ölmeli."
Kaşlarını çatıp Nahoya'ya serçte tokat attın. Kınayan bakışlarla bakıyordun ona. "Biliyor musun? Çetede olmana rağmen iyi birisini olacağını düşünmüştüm." Ardından nefret dolu bakışla baktın. "Abimlerden hiçbir farkın yok."
Ardından bezi alıp sınıfa girdin. Perdeyi çekip Nahoya ile arana duvar ördün. "Ha?" Nahoya ölümcül aurasıyla döndü çocuğa. Sinirle gülüp baktı. "Senin yüzünden benimle konuşmuyor."
Neyse ki çocuk ölmeden Souya kardeşini sakinleştirmeyi başardı...
***
Sonraki iki hafta boyunca Nahoya'nın suratına bile bakmadın. Sürekli olarak görmezden gelip uzaklaştın. Hala olay aklına geldikçe sinirleniyordun.
O gün evde sessizlik hakimdi. İlk defa Ran ve Rindou evde sakince oturuyorlardı. Gözleri salonda masada dikkatle ders çalışan kız kardeşlerinin üstündeydi.
Başını oflayarak kaldırdı. Somurtarak kalkıp Ran'ın yanına oturdun. Kollarını beline dolayıp göğsüne yattın. "Nii-san?"
Ran diğer kardeşine zafer kazanmış gibi bakıp saçlarını okşadı. "Hn?"
"Aşık olduğunu nasıl anlarsın?" Genç kızın gözleri kapalı sorduğu soruyla Rindou içtiği meyve suyunu öksürmeye başladı. Ran ise donmuş şekilde kıza bakıyordu.
"Kim bu çüküm tipli?" Ran'ın öfkeli sesiyle genç kız başını kaldırdı.
Yanakları kızarırken gülümseyip yüzünü elleriyle kapattı. Cilveli bir sesle kıkırdayıp konuştu. "Nahoya Kawata!"
Rindou ismi duyunca suratı kızarmış Ran'a baktı. Koca dünya da o mu olmak zorundaydı?