Chifuyu'nun doğum gününe özel. :)
***
Hazırladığı herşeyi kontrol edip gülümsedin. Bu gece mükemmel olacaktı. Gözlerini aynadaki kendine çevirip baktın.
"Bebeğim evdeyim!" Chifuyu'nun sesini duyduğunda kapıya ilerleyip boynuna sarıldın. Elleri belini bulurken özel bir hazırlık yaptığını fark etti bile. "Bu güzelliğini neye borçluyuz?"
Geri çekilip elini tuttun. Hafifçe kıkırdayarak içeri ilerledin. "Hayatımdaki en değerli erkeğin doğum gününe."
Chifuyu duraksadı. "Bugün benim doğum günüm müydü?" Sesi şaşkındı. Ne olduğunu unutmuştu bu gün.
Başını sallayıp ceketini çıkardın. "Hadi gel sana hediyeni vereyim." Merdivenleri ikişer ikişer çıkarken Chifuyu senin düşme ihtimaline karşı tetikte duruyor, aynı zamanda da hızına yetişmeye çalışıyordu.
En sonunda çatı katına çıktığınızda gülümseyip karşınızdaki kapının kolunu tuttun. Chifuyu derin nefes alıp kapıya yaklaştığında sana döndü.
"Hazır mısın aşkım?" Elini sıkarken sakindin. Bunun onu mutlu edeceğinden emindin.
Chifuyu başını sallayıp gülümsedi. "Sanırım evet."
Kapıyı açıp içeriyi gözler önüne sundun. Karşıdaki tabloda Chifuyu ve Baji vardı. Bu yıllar önce kızarmış erişte yerkenki halleriydi resmen ama önemli olan bu değildi.
Bu oda tamamen onun ve Baji'nin çizimleri olan tablolarla doluydu. Chifuyu içeri adım attığında gözleri doldu. Sana ondan çok bahsetmişti, anılarınızdan, kavgalarından, mükemmelliğinden.
Anıları aklında canlandıkça çizmiştin. O zaman fotoğraf makinası çok yaygın olmadığı için kayda alınamayan önemli bütün anlar vardı.
Chifuyu ortaya diz çöktü. Bütün hayatı burdaydı resmen. Yanına gidip ellerini omuzlarına koydun. "İyi ki doğdun aşkım."
Chifuyu ağlamamak için zor dururken başını senin karnına gömdü. "Teşekkür ederim... Bu benim en mutlu anım olabilir."
Gülümseyip saçlarını öptün. Sen ona doğum gününde yaşadığı yılları, saygı duyduğu insanı, herşeyini geri vermiştin adeta...
***