¡𝚃𝚊𝚔𝚎𝚖𝚒𝚌𝚑𝚒!

2.7K 106 32
                                    

Uyarılar:
¡Angst!
¡Argo!

***

"Hassiktir seni piç!" Takemichi'nin karnına sertçe yumruk attığında nefesi kesilmişti. Yine seninle buluşacakken ekip Mikeylerle gitmişti.

"Ü-üzgünüm! Arayacaktım yemin ederim!" Takemichi'nin panik sesiyle gözlerini sildin. Ekildikten sonra üç saat boyunca yağmurun altında beklemiştin. Ne için? Takemichi arkadaşlarıyla içsin diye mi? Ya da Draken'in yaşadığı yerdeki kızlar ona yapışsın diye mi?

Geri adımlayıp başını iki yana salladın. "Kes sesini! Daha fazla seni dinlemek istemiyorum!" Yumruklarını sıkarak ilerledin. Üstünde okul kıyafetlerin vardı. Okuldan geldikten sonra Takemichi özür dilemek için seni çağırmıştı fakat tabiki sen buna kanmadın.

Şimdi ise öfkeli adımlarla eve gidiyordun. Arkandan -yediği yumruk yüzünden- gelemediğini biliyordun. Göz yaşlarının akmasına izin vererek usul usul ağladın. En sonunda eve gitmek yerine bir parka oturdun.

Göz yaşlarını silip gökyüzünü izledin. Yani yapmaya çalıştığın buydu. "Hassiktir amcık! Ne diye işimize karışıyorsun lan?!"

Duyduğun bağırış zorbalık eden piçlere saldırdıktan sonraki tek konuşmalarıydı. Yedi kişi yerde yatıyordu ve sende ortalarında iri yapılı bir adamla karşı karşıyaydın. Soğuk bakışlarını adama çevirip göz devirdin. "Aptallar!"

Zaten sinirliydin birde bunlar çıkmıştı. Aklında gelen Takemichi'nin yüzüyle karşındaki iri yarıyı yumruğunla indirdin. Pis herif seninle adeta oynuyordu.

Yumruklarını sıkarak sıkıştırdıkları çocuğa bakıp gülümsedin. Ardından koşarak eve gittin...

***

Sınıfta boş boş kağıt karalıyordun öfkeyle. Takemichi sınıfın kapısında sana bakıyordu fakat en yakın arkadaşların senin isteğin üzerine onu içeri sokmuyorlardı.

Okul bitene kadar da yanına yaklaşamadı. Çıkışta hızlı adımlarla caddeye ilerledin. Ta ki Takemichi'nin sesini duyana kadar. "Hey! Beni bekle. Lütfen konuşalım!"

"İstemiyorum!" Hızlıca koşmaya başladın kaçmak için. Bir anda çalan kornayla bütün dünyan karardı. Bedenin acı içinde yere çarparken gözlerin herşeyi çift görmeye başladı.

Kendini bir çift kolun arasında bulduğunda bedenin titremeye başlamıştı. Üşüyordun, hemde çok fazla. "Lütfen! B-biraz daha dayan!" Takemichi'nin titrek sesini tanıdın.

Onun kollarında olduğunu bilmek istemsizce gülümsetti seni. Bütün öfkeden vazgeçip elini yanağına koydun. "T-takemichi-kun... Kendine iyi bak..."

Ardından elin yanağından kaydı. İlk defa Takemichi'nin yüzü dayak yediği kanlar yerine sevdiğinin kanlarıyla boyanmıştı.

"Hayır! Uyanık kal! LÜTFEN SENİ KURTARMAMA İZİN VER!"

Acı çığlığından sonra bir şey duymadın. Gözlerin kapanmıştı...

***








𝗧𝗼𝗸𝘆𝗼 𝗥𝗲𝘃𝗲𝗻𝗴𝗲𝗿𝘀Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin