50. BÖLÜMDEN HELLOOO
***
Draken seni çok seviyor. Gerçekten çok. Bu ne duygularla, ne kelimelerle ölçülebilir. Tatlı sevgilisini her gün yaptığı okuldan almıştı. Diğer günlerin aksine sevgilisinin isteği üzerine avm'ye gelmiştiler.
Heyecanla müzik aletleri satan bir dükkana giren sevgilisini izledi biraz. Peşinden girdi sevgilisinin. Sen heyecanla gitarların arasında gezinirken kaşları havalandı. "Gitarla ilgilendiğini bilmiyordum." Bunu bilmediği için boşuna kendini suçladı.
Eğilip üstünde sakura çiçeği işlemesi olan gitara bakan sen yanıtladın. "İlgilenmiyordum aslında fakat okulda bazı kurslar olacakmış. Bende gitar kursuna kayıt oldum."
Yanına eğilip seni izlemeye devam etti. "Gerçekten gitar çalmak istiyor musun?" Müziğe ilgin olduğunu biliyordu fakat bunu hayata geçireceğini düşünmüyordu çünkü sen sürekli tereddüt ediyordun.
Başını hızlıca sallayıp kocaman gülümsedin. "Kesinlikle! Belki bir grupta gitarist olurum. Ne dersin?" Umutla ona bakan gözlerine nasıl hayır diyebilirdi ki?
Başını eğip gitara baktı. "Bunu alıcak mısın peki?" İşlemeleri ona seni hatırlatıyordu. Birlikte her sakura yaprakları dökülürken altında koşuşturmanızı. Onun gözünde sakura yaprakları arasındaki sen en güzel manzaraydın.
Gitarı bırakıp kalktın. "Şimdi almayacağım. Bakmak için geldim şimdilik. Sonra gelip alacağım."
Senin peşinden ayağa kalkıp başını salladı. Daha sonra eve dönüş yolunda sen bütün yol boyunca ona gitar öğrendikten sonraki hayallerini anlatırken o sessizce seni dinledi. Tereddütlerinden ve ileri adım atma konusunda korkunu aştığın için seninle gurur duyuyordu...
***
İki gün. Sadece iki gün sonra gece yarısı uykulu şekilde çalan kapıya ilerledin. Gözlerini zar zor açık tutuyordun fakat ailenin uyanmasını istemediğin için kalkmıştın. Kapıyı açtığında karşında Draken'i görmeyi beklemiyordun.
