¡𝙱𝚊𝚓𝚒 𝙺𝚎𝚒𝚜𝚞𝚔𝚎/𝙰𝚗ェ𝚕𝚊𝚛(59)!

1.8K 123 114
                                    

Kuşum kaçtığı için ağlarken aklıma bölüm gükri geldi. Şerefsiz karşı evin camına gitmiş bize bakıyor. Az daha camdan düşüyordum aşağı. Malı çağırıyoruz karşı evin camına vuruyor bize bakıp.


***

Mutfakta yemek yapıyorsun. Gözün arada mutfak camından karşı evdeki yakışıklı, uzun saçlı çocuğa kayıyor. Tişörtü yok üstünde, arkadaşlarıyla takılıyor. Mutfaklarınız karşı karşıya ve onların evi amerikan mutfak.

Cam açık olmasına rağmen gitmeyen(Nah gitmiyor yarrağımın ucu) kuşun musluğun üstünde bağırıyordu.

Gülümseyerek yemek yaparken birden camın perdelerinin uçmasıyla gözünün önünden sarı bir şey geçip gidiyor. O sarı şeyin ne olduğunu anlayınca kalbin duruyor resmen.

***

Keisuke camı açıp sıcakladığı için saçlarını topladığında arkasını dönüyor. Arkadaşları konsol da oyun oynuyordu.

Onlara katılmak için koltuğa oturup konsolu aldığında yanındaki Manjiro başını çevirip camdan sana bakıyor. "Vay~ Baji hoşlandığın kız bu mu? Seni şanslı piç! Eviniz karşı karşıya."

Keisuke pis bir sırıtış asıyor dudaklarına. "Ve mutfakla çok içli dışlı. Sürekli mutfakta. Bir gün onunla konuşacağım." Kendinden emin sesiyle konuştuğunda evin çok yakınında kuş sesi öttü.

Konsollar aniden dururken Chifuyu mutfaktaki musluğun üstündeki sarı kuşa baktı. (Bizim piç de anca cıbıl amcaların evine gitsin. Şöyle yakışıklılara gitmesin.) "Baji-san ne zamandır sarı bir kuşun var?"

Baji hızla arkasını döndüğünde sulu gözlerinle cama bakan seni gördü ve ardından da sürekli camda duran kuşunu. "Siktir bu onun kuşu!" Hızla kalkıp bir örtü aldı eline. Seni daha önce bunu yaparken görmüştü.

Draken bezgince kuşa bakarken güldü. "Ne şanslı piçsin. İşte tam konuşma konusu."

Baji hızla cama yaklaşıp sana baktı. Dolu gözlerle güzel olsan da hoşuna gitmemişti. "Kuşu almak için gelebilir misin? Kuşlar hakkında hiçbir şey bilmiyorum."

Başını hızlıca sallayıp gözden kaybolduğunda Keisuke kuşa baktı. "Seni iyi kuş."

"Eee kuşu nasıl yakalayacaksın bay aşık?" Mitsuya sorduğunda Baji omuz silkti.

"Yakalayamayacağım. Geldiğinde teselli vericem ve o sırada onunla konuşacağım. Siz gidin yanlız kalalım." (Tuttum düşen yaşı gözünden.)

Mikey ağzındaki dorayakiyi çiğnerken gözlerini kıstı. "Seni şerefsiz."

Bir şekilde çocukları bir kaç saniyede yolladığında sen kapıyı çaldın. Hızlıca kapıya koşup panik içindeki, ağlamaya müsait, korkudan titreyen sana baktı. "Hey hey iyi misin? Sakin ol bak kuşun güvende."

Titreyen elinden kafesi alıp masaya koydu. Kapıyı kapatıp içten içe sevinerek sana baktı. "Su ister misin?"

Başını iki yana sallayıp kafese uzandın. "Kuşumu istiyorum."

Baji elini tutup kalktı. "Gel."

Kafesini alıp kuşunu kafese koyarak kapattın. Bu sefer gözlerin mutluluktan yaşarırken Keisuke sana su getirdi. "Tanrım! İç şunu titriyorsun."

Keisuke'den suyu titreyen elinle almak istedin. Keisuke bunu fark ettiğinde omuzlarından tutarak koltuğa oturttu seni. "Bak sakin olman lazım. Kuşun şu an iyi değil mi? Sorun yok."

Başını salladın fakat aniden bastıran ağlamanla Keisuke şaşırdı fakat ona sarılmanla istediğini almış gibi 32 diş sırıttı. Gözlerini cama çevirdiğinde size muzip bakışlar atan Mikey'e baş parmağını kaldırarak baktı.

Ağlayan seni teselli etmek için sırtını okşadı. Baji Keisuke gözünden düşen yaşı kullanan bir şerefsizdi ama çok da yakışıklıydı.

Kafesteki aynadan kendine bakarak bağıran kuşunun yakışıklıları bulmakta gerçekten iyi. Aşk kuşu dedikleri o olsa. (Benimki de piç kuşu. Anca gitsin milletin camına vursun göt.)









𝗧𝗼𝗸𝘆𝗼 𝗥𝗲𝘃𝗲𝗻𝗴𝗲𝗿𝘀Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin