¡𝙷𝚊𝚒𝚝𝚊𝚗𝚒 𝚁𝚊𝚗/(48.2)!

2.2K 135 269
                                    


Bu arada önceki parttaki abla annemiz değil. Herkes annemiz sanmış. Değil.

***

Bontenin ağzına sıçma zamanı derken şaka yapmamıştım. Ertesi gün öyle ağlıyordun ki ateşin çıkmıştı. Ran ve Rindou önüne altın emzikler, altın kaplama arabalar, sınırlı sayıdaki oyuncaklar, bir ev dolusu kıyafet sermişti ama sen hala ağlıyordun.

O kadını istiyordun. Göğsünde yatarken anne sıcaklığı hissettiğin kadını istiyordun fakat Ran kadın hariç herşeyi önüne sermişti. Seni uyuturken en çok dinlettiği şarkıcıyı bile kaçırmıştı senin için. Yine susmadın. Ateş içerisinde yanarken sesin yavaş yavaş kısıkıyordu. Ran bunu fark ettikçe endişeleniyordu. Neden ağlıyordun?

En sonunda sesin kesildiğinde Ran san baktı. Bedenin titriyordu ve gözlerin çok cansızdı. Ufak ellerin zorlukla Ran'ın kıyafetini tutuyordu. Dün gecede böyle ağlarken seni susturan kadın geldi aklına.

Koltukta kızarık gözleriyle oturan Rindou'ya baktı. "Bana o kadını bul." Minik bedenini salondaki beşiğe yatırdığında ağlamaktan kızarmış suratına baktı. (Meme istiyoz biz.)

Eğilip anlına öpücük kondurduktan sonra Rindou'nun kapıdan çıkma sesi kulaklarına dolduğunda hemen yanındaki sandalyeye oturup arkaya yaslandı. Annesiz bebek büyütmek zordu. Hele ki kız bebek daha zordu.

Sessiz evde senin arada çıkardığın sesler harici ses duyulmazken Sanzu'nun kapıyı tekmeleyerek açmasıyla irkilerek uyandın. Ran içinden binlerce küfür ederken tekrar uyanan ve çığlık çığlığa ağlayan bedenini kucağına aldı.

"Senin girdiğin kapıyı taktıranı sikeyim Sanzu." Dişleri arasından tıslarken Sanzu sırıtmıştı. Elinde senin için aldığı üstü saf elmas ve yakutlarla kaplı kolye vardı.

𝗧𝗼𝗸𝘆𝗼 𝗥𝗲𝘃𝗲𝗻𝗴𝗲𝗿𝘀Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin