Unut(ama)mak

93 4 0
                                    

'Unutamadın mı?' dedi annem bugün. Sofrada tabakta kalan yemekleri soğumaya bıraktım bu laftan sonra. Unutamamıştım hala ve gözümü her kapattığımda onu görüyordum, en acımasız perdeden arta kalan sahneyi. Uyumaktan kaçıyordum geceleri. Çünkü rüyalarımda onu görürsem dayanamazdım biliyorum. Adını duyunca bile canımın yandığı o insan, şimdi kilometrelerce uzağımda başka biri için yaşıyor ve başka biriyle mutlu. 

Hecesi geçtiği anda durmayan yaşlarım konuştu sonra anneme. Evet en güzel cevap buydu. Unutamadığımın en güzel kanıtıydı uğrunda akan yaşlar. Dökülen her yaş, birer intihardı yaptığın acımasızlıktan sonra. Hepsi feda etti kendini. 

Uzun cümleler kuramıyorum bu aralar. İnsanlarla Evet/Hayır'lı cevaplar ile anlaşıyorum. Ben dağılmışken ben toparlanamazken sözcüklerimi bir araya getiremiyorum. Dağınık kaldı kelimelerim senden sonra. Toplasam kendimi eksik kalırım diye korkuyorum. O yüzden bırak, 'Dağınıklığı seviyorum.' yalanını söylemeye devam edeyim. Çünkü kaybettiklerimi bulamam artık. Sen gibi, biz gibi, adın gibi.

Unuttum desem yalan olur. Düşünsene en sevdiğim yemek masada ve sırf adın geçti diye o bile bana soğuk...

Senliğinde erimiş bir şarkı benliğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin