2 Aralık

25 0 0
                                    

"Sıcak bir Aralık gecesi
   Kendisi yakamoz güzeli."
  Hayatımda unutamadığım ve kesin olarak unutamayacağım bir tarih 2 Aralık, yazmasam ayıp olurdu.
  Her şeyin bittiği bir zamanda, elimde iki bavulla, çıkagelmiştim İstanbul'a. İki damla gözyaşı karşıladı beni Otogar'da. Taksiye bindim, bir matemmiş gibi siyah giyinmiştim. Evet, her şey bitmişti. Bir şehre veda etmiştim ve sevdiğim ne varsa arkada kalmıştı. Aklımdan geçen ölümcül düşünceler kemiriyordu iliğimi.
  Her şeyin bittiği tarihti 2 Aralık, mucize diye bir olgu var mıydı?
  Zorla getirildiğim yerde çıktın karşıma. Güneş gibi doğdun ölü bedenlere. Lambadan çıkan bir cin gibi dilek hakkı tanıdın bana ve sen "o"ydun; var mı bundan ötesi? Bana tekrar inanmayı öğrettin, yaşama bağladın, aşkı tanıttın. Tüm hücrelerimi yenileyen aşkı sokmuştun hayatıma. Elalarında kaybolmuştum.
  2 Aralık bir bitişti. Fakat yeniden doğuş simgesi haline gelmişti; senin sayende.
  Herkesin hayatına bir kez mucize gelir. Onun gelişini gözlerinin ışıltısından anlayabilirsiniz. Hem aşkın yansımasıdır o, hem de kurtarır sizi, düşmekte olduğunuz uçurumlardan. Ben mucizemi kaybettim. Öylece koptu gitti, hayatı sevdiren. Güzel bir yara kaldı, asla silinmeyecek cinsten. Sana yazamam, "sen olmayınca" kül olur dünyam ama seni geri alamam. Hoşça kal 2 Aralık'ın kış güneşi,güzel kal.

Senliğinde erimiş bir şarkı benliğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin