Girdaptan Bir Yokuş

62 0 1
                                    

Her diğer gün ayrı umutlarla başlayıp aynı küfürlerle günü sonlandırıyorum. "Daha önümüzde güzel günler var, merak etme."cümlesi ruhumu parçalıyor.
İnsan çok tuhaf hayvani bir varlık. Doğruları yadırgayıp yalanları yadigar yapıyor. O yüzden bu hayata ait olmadığımızı düşünüyorum. Aklımdan çıkmayan bir sürü yalanlar var, beynimi delercesine inşâ ediyorlar kalıntılarını hücrelerime. Bir şarkı gibi tekrar ediyorlar kendilerini gün içinde.
Tökezlemiş durumdayım, sanki damarlarımı kemiklerime dolamışlar. Öyle bir acı. Tarif edilemez, edilse kafada kurulamaz. Hayal gücünün sonsuzluğunda bir enkaz düşün.
Hani sonsuzluğu düşününce başına ağrı saplanır ya, benimki de o hesap. Tüm cümlelerinin en dibini düşünürken dibimi boyluyorum.
Ne yani, şimdi her cümlen ayrı bir kurgu muydu diyorum; içim acımıyor, göz altlarım acıyor. Kurduğun tüm satırlar, satır kadar keskin şimdi. Açıkçası kabullenemiyorum dediğin özne ve yüklemi. "Ben" diyor, "yapamıyorum". Hadi kolaysa birleştir şimdi iki birbirine ait olmaması gereken kelimeyi. Ben birleştiremiyorum. Güzel ama ingiliççe işte, algılaması biraz zaman alıyor.
Her gün mideme kramp giriyor yok böyle bir uyuşma. Resmen cümlelerini yemişim de durduk yere batıyorlar. İnsan gözünü kırpmaya korkar mı, vallahi ben çok korkuyorum. O siyahlık da beni boğuyor. Sanki her ayrı cümlen için ayrı odalara hapsoluyorum. Dediğin tüm kurmalar, benliğime esir ediyor beni. Yani kendi kendime kaldığımı düşünürken aslında beni bekleyen celladlarla karşılaşıyorum. "Ne işiniz var ki burada sizin?"demeye kalmadan götürüyorlar beni çıkma girdaba.
İşte durum vaziyet bu. İnsan kurduğu tüm cümleleri geleceği düşünerek hesap etmeliymiş. Bunu da senden öğrendim.

Senliğinde erimiş bir şarkı benliğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin