Acıma-sız

74 1 0
                                    

Dünyada o kadar acı var. Bir o kadar gözyaşı. Ölüm var bir yerlerde, nefesini kesen bazılarının. Kan dökülmüş topraklar var; hala bitmeyen acılar. Evet, Afrika dahil.

Ve ben bencilleşiyorum senin yolunda. Bencilce sadece kendi acımı düşünüyorum. Hatta bu acının beni bitirmesine izin veriyorum. Bitmek diyorum; çünkü bir sigara gibi acılarında eriyorum. Yaktığın belki de avuçlarımdır, ne dersin? Hep merak ediyorum şunu; klişeleşmiş toplumsal konularımız canımı bir gram acıtmazken, senin dizinin acısı, nasıl yara yapabilir gönlüme? Senin acını kendi acım bellediğim günden beri, ben hep bencilim bir avuç topraktan, masmavi gökyüzüne.

Aşk insanın gözünü kör ederken, kalbini de acımasızlaştırabiliyor mesela. Çünkü çektiğin acının acıma duygusunda boğulup yüreğin sızlayabiliyor. Ve ortaya tam da senin gibi acıma-sız çıkabiliyor. Acımadan sızdın gönlüme ve evet ben artık bir 'Acımasız'ım gönlünde. 

Bencilliğim ürkütmesin seni çünkü tek bir cümlen eritebilir benliğimdeki bencilliği. Çünkü gidişinden sonraki attığım düğümler öyle sıkı ki, bir tek sen açabilirsin o düğümleri. Çünkü bilirsin, ben sadece sana bağladım düğümlerimi. Acıma, sız gönlüme tekrardan. Açtığın her düğümde gözyaşım var senden kalan.


Senliğinde erimiş bir şarkı benliğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin