Ertelenmişiz

58 3 0
                                    

Bazen öyle bir ana denk geliyorsun ki, kendini erteleye erteleye çalmıyorsun artık. Yüzleştiğin gerçekler sana tokat gibi çarptıktan sonra yaşam ve ölüm arasındaki o arafta kayboluyorsun.

Bazen bir soru soruyorsun kendine: "Neden her şey böyle bitti?" Sorgularken için acıyor ve evet, bu soruyu da erteliyorsun.

Ufacık sorunlar Kaf Dağı'na dönüştüğünde anlıyorsun işin ciddiyeti. Ama kendini öyle bir ertelemişsin ki, çok geç kalmışsın kaldığın yerden devam etmeye. Düzelmek için ihtiyacın olan zaman bile, senden çalınmış vaziyette. Yola devam diyorsun ama gidecek yolun kalmış mı, onu bile bilmiyorsun.

Sen de benim karşıma düzelmeye çalışırken çıktın. İlk kez kendimi ertelemedim. Bulunduğum boşluğa son kez baktım ve orayı terk ettim. Gidecek bir yol bulmuştum kendime ve sana çıkan bu yollarda sana gelmeyi tercih ettim. Bazen kayboldum o yollarda. Ama merak etme, alışıktım ben kaybolmaya.

Sonra alışık olduğum başka bir meseleyle karşı karşıya kaldım. Ben hep kendimi ertelerdim. Bir baktım ki, sen de beni ertelemişsin. Geç kalıyorsun bak sevmeye, sevilmeye diyemeden susturmuşsun cümlelerimi.

Neyse, yola devam dedim, bulunduğum yolun sahibini unutarak.

Söylesene, ertelenecek ne kaldı içimde?

Ne zaman kendimizi değil de, içimizdeki kimsesizliği erteleyeceğiz?

Senliğinde erimiş bir şarkı benliğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin