Kışlık Yazı

50 1 0
                                    

Eylül ayından nefret ederim demiştim önceki yazılarımda. Eylülde hiç mi hiç sevilesi olmam demiştim. Ama hayatımda ilk kez Eylül'ü dört gözle bekledim, ellerine kavuşmak için. Gözlerinde kaybolmak için, sesinde yankılanmak için, özlemlerimi eritmek için sabırsızlandım, inan. Tüm candan halimle sadece düşledim ben o günü. Tuhaftır ki emindim geleceğine, düşersem tutacağına emindim oysa ki. Olmadı, böylesi makbuldu dediler. Emir büyük yerdendi. Sustum, avuçlarımda topladım tüm diyeceklerimi. Elimde avcumda birkaç kelime kalmıştı. Saklayacak yer bulamadım onlara, rafa kaldırdım ben de. "Seni seviyorum, yanımda kal, sal'ma beni gökyüzünden yeryüzüne.." cümleleri ağır geldi rafa. Kışlıkların arasına koydum onları sonra. Çünkü saklamak lazımdı en kutsal cümleleri, atsan atılmaz, sal'san sal'ınmazdı.
Eylül'de gelemiyorsun, o zaman ne anlamı kaldı sonbaharın? Kışlıkların arasında solacak cümlelerimi nerelerde tutmalıyım?

Senliğinde erimiş bir şarkı benliğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin