Kalan Sendromu

42 0 0
                                    

Kendine iyi bak deriz bazen. Kendine bir bak diyemediğimizden. Şu yaptıklarına, şu sözlerine bir bak diyemeyiz ya biz; Kendine iyi bak deriz, tüm yükü üstlenerek. 

"Gitmek cesaret ister ufaklık" demişti bir filmin en acılı sahnesindeki o cesur adam. Gitmek cesaret isterdi, haklıydı. "Gideceğin yer neresi olursa olsun sevdiklerinle arana mesafe girince varış yerinin hiç bir anlamı kalmaz." Giderken tek gidişlik bir bilet alırsın ve her attığın adımda cesaret yol katar önüne öyle değil mi?

Hayran kalmıştım doğrusu sen gidince. Ama hiç bilemedim Kalmak ne demekti. Gidene çok şey yazılmıştı. Ama kalana nasıl bir sıfat bulmamız gerektiğini hiç ama hiç bilemedim. Giden cesur da kalan korkak mı oluyor o zaman? Kalan da neden kusur görürüz hep? Ne suçu var kalan'ın bırakamıyorsa avuçlarındaki yapboz parçacıklarını? 

Bence Kalan da cesurdur biraz. Çünkü savaşmaktan kaçmaz, omuz diretir yine de bırakmaz can evini. Tek kalemde silmek yerine, onca satıra sığdırır bekleyişini. Kırmaz kalemini, bir fidan gibi sular her gün cümlesini.

Sonuçta Kalan olmasa hikaye olur mu? Kalan da giderse, gidenin ne ayrıcalığı kalır?

Birbirimizden sessiz gidişimiz bir film şeridi gibi geçiyor gözlerimin önünden. Ama rolleri nasıl böyle dağıttık hatırlayamıyorum. Kalmak için tek bir sebebim yokken bile geçerken uğramışım bu yere. Ne bileyim işte, kendimi teselli ediyorum sadece.

Kendine iyi bak ama sen. Sonuçta ne kadar körleşebiliriz ki kırılan vedalara? Düşünsene, ben de gitsem; hikaye bitti. 

Senliğinde erimiş bir şarkı benliğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin