"Newton'un üçüncü yasası."

4.4K 397 186
                                    

Selamlar, uzun bir bölüm yorumlarınızı bekliyorum. Bölüm şarkısı'I'm not a woman, I'm a God / Halsey' İyi okumalar.

Einstein'ın görelilik teorisine göre zamanın durması mümkündür. Tabii her yerde değil belli başlı koşulların erine getirilmesi gerekir. Zamanın durabileceği ilk yer karadeliklerin merkezidir. Bir karadeliğin içinde zaman sonsuz yavaşlar yani durur. Zamanı durdurmanın diğer bir yolu ise ışık hızına ulaşmaktan geçer. Eğer ki insanlık bir gün ışık hızına ulaşmanın bir yolunu bulurlarsa zamanı da durdurabilmeyi başarabilirler.

Ben, meraklı bakışlar altında ezilip bir konuşma yapmaya hazırlanırken ne bir karadeliğin merkezindeydim ne de ışık hızına ulaşmanın bir yolunu bulabilmiştim. Yine de adeta zaman durmuştu benim için. Tüm saatler yavaşlamış, nefes sesleri kesilmişti.

Hiçbir zaman bir topluluğa konuşma yapacak kadar ya da ne bileyim insanların ilgiyle dinleyeceği, tüm gözleri üzerinde toplayan biri olabileceğimi düşünmemiştim. İşin açığı böyle bir şey istediğimden bile emin değildim. Ben; aman dünyaya adımı yazdırıp da öleyim, nesillerce insanlar beni konuşsun gayesi olan biri değildim bir kere. Belki kendime yeteri güvenim olmadığından belki de böyle şeyleri umursamayacak kadar gerçeklikten kopmuş olduğumdandı sebebi. Ancak şuan bile oturup düşündüğümde o gün nasıl da heyecandan karnımın kasıldığını hatırlıyorum.

Yüzlerce kişi selam durmuş bana bakarken hepsinin üzerinde gezdirdim gözlerimi. Sarayda kol gezen muhafızlardan, mutfak çalışanlarına, haremde birkaç kez rastladığım kadınlara, ilk günden beri yanımda olan Alp Han'dan, aylardır bir kez bile görmediğim yabancı yüzlere hepsine baktım dikkatle. Benden bir beklentisi vardı hepsinin. Kimi gerçekten merakla onlara kendimden bahsetmemi bekliyordu ki son derece haklılardı hakkımda hiçbir şey bilmiyorlardı. Kimi ise gözden düşeceğim günün hayalini kurduklarını sinsi bakışlarına yansıtmıştı.

O an anladım kendimi düzgünce ifade etmeliydim. Bugünüm, yarınım, geçmişim ya da geleceğim önemli değildi. An önemliydi. Ben bu insanların kraliçesiydim. Bu yeterince ciddiye almam gereken bir unvandı ve tarihteki en kötü kraliçe diye anılmak da istemiyordum. Belki de benim de değiştirebileceğim, başarabileceğim bir şeyler vardı. Belki de sadece Artun Han'ın hayatını kurtarmak için değil aynı zamanda bu ülkede şuan yaşayan binlerce insanın hayatlarına sihirli bir dokunuş yapmak için gönderilmiştim buraya. Benim yansımam bir hükümdardı tüm insanlar bu şansa sahip olamazdı değil mi?

Çekingen biri değildim, her ne kadar heyecanlansam da gerginliğimi umursamadan diktim gözlerimi en karşıya. Buraya geldiğimden beri en çok canımı sıkan şeyleri, yaşadığım zorlukları düşündüm ve hangilerini ufacık da olsa değiştirebileceğimi tarttım kafamda. Benim yaşadıklarımı halkım yaşamamalıydı. Sesimi temizlemek adını öksürdüm bir-iki kere. Kendim olacaktım konuşurken, başka bir kraliçe değildim ben sadece Eylemdim.

"Kiminiz beni daha önce sarayda görmüştür, bazılarınızlaysa ilk kez görüşüyoruz. Yine de birkaç kez adımı duyduğunuzu farz ediyorum. Hükümdarın neden yanında tuttuğu belli olmayan, ortalarda aylak aylak dolaşan son derece tuhaf bir kadın. Her neyse mühim değil çünkü bundan sonra beni tanımak için ziyadesiyle vaktiniz olacak."

Gülümseyip etrafı süzdüm, pür dikkat beni dinliyordu herkes, heyecanım yerini daha rahat bir ruh haline bırakmıştı. "Bundan sonra ben sizin kraliçenizim. Artun Han'dan sonra bu ülkedeki en yetkili kişiyim. Şimdiye kadar bana bir yanlışı olmuş, beni aşağılamış ya da canımı sıkmış herkesi affediyorum." Bir adım ilerleyip gözlerimi kıstım ve derin bir nefes aldım. "Ancak bundan sonra benimle zıt düşmemeniz sizin yararınıza olacaktır. Söylemek istediğim birkaç şey daha var. Artun Emir Han gelmiş geçmiş en kudretli hükümdarlardandır. Onun eşi olmak benim için bir gurur olduğu kadar belli yükümlülükleri de beraberinde getirir elbet." Cümlemi bitirdikten sonra Artun Han'a bir bakış attım. Son derece sakin bir şekilde beni izliyordu. Birazdan bahsedeceğim şeylerden hoşlanır mı hoşlanmaz mı bilmiyordum ama sonuçta bana borçluydu ve laf edeceğini zannetmiyordum.

Aynanın Diğer TarafındakilerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin