İyi seyirler...
...
Rüzgar, teninde hissettiği soğuk esintiyle ürpererek gözlerini açtı. Göz kapakları kapalı kalmak için direnirken kendini zorlayarak uyanık kalmaya çalıştı. Uykulu yeşil gözler, hemen altında yattığı açık pencereye değince bedeninde hissettiği ürpertiyle kaşlarını çattı. Tüm bedenindeki ağrı da kendiyle beraber uyanırcasına belirginleştikçe ise içinde olduğu durumu gözden geçirmeye başladı.
Çırılçıplak bir şekilde sert zemine uzanmış yatıyordu. Yüzünü acıyla ekşiterek dirseklerinden aldığı güç ile oturur pozisyona geldi, gözleri darmadağınık odasında gezerkense bıkkınlıkla, seslice ofladı. Yine ne yaptın Rüzgar diye düşündü. Odası, her zamankinden daha dağınıktı. Bulanık hatıralarını anlamlı kılmaya çalışmadan önce bir elini uzatıp odayı buz gibi yapmış olan pencereyi iterek kapattı, derin bir nefes aldı. Kollarını kendine sarıp titreyen bedenini ısıtmaya çalışarak ayağa kalktı ardından. Bacaklarındaki ağrıyı görmezden gelmeye çalışarak yavaş yavaş yatağına doğru ilerledi, kendisi de pek temiz durumda olmadığı için kirli olan yorganı umursamadan omuzlarına sardı. Komidinin üzerinde duran telefonuna uzanıp kilidi açtıktan sonra ise mesajlarına baktı.
Tüm sürü, bugün kızışma döneminin bittiğini bildiği için kendini mesaj yağmuruna tutmuştu. Çünkü bu, baş belası dönem bittikten sonraki gün durumlarını umursamadan, yorgunlukla neredeyse tüm gün uyurdu omegalar. Bir arkadaşı da bu günlerde yanına gelip aç kalmadığından ve temizlendiğinden emin olurdu. Ve yine herkes, gönüllü bir şekilde ne zaman gelebileceklerini sormuştu.
Rüzgar aldığı mesajlarla gülümsedi hemen. Sürüsünü çok seviyordu. On iki yaşından beri kendisiyle gerçek kardeşleri gibi ilgileniyorlar ve hiç şikayetçi olmuyorlardı. Onlarla yeniden hayata dönmüş gibi yanlarında huzurlu hissetse de onlara ayak bağı olduğu düşüncelerinden de kolay kolay kurtulamıyordu. Zaten bu yüzden, ruh eşi masallarına bu kadar kapılmış, güya onunla tanıştıktan sonra daha da güçlü hissedeceğini ve sürüsüne daha az yük olup onlara destek olabileceği konuma gelebileceğini falan düşünmüştü. Oysaki hepsi, bir kurmacadan ya da bahaneden ibaretti. Bunu yeni görebiliyor olmak ise çok daha üzücüydü. Derin bir nefes alıp tarihe baktı hemen.
8 Şubat.
Sıkıntılı bir şekilde yanağının içini dişlerken kendi durumunu gözden geçirdi. Tüm vücudu ağrıyordu ve çok yorgundu. Hiçbir şey yapmadan her an uykuya dalabilirdi ancak bu sefer, diğer dönemlerinden farklıydı. Kendini daha rahat hissediyordu mesela. En azından kendimle ilgilenebilirim diye düşündü bu yüzden. Herkesin, kendi işlerinde sıkışık olduğu tarihlerdeydiler hem. Son zamanlarda ise herkes, her zamankinden daha fazla yanında olmuştu. Onlar şikayetçi olmasalar da bir gün daha birinin vaktini almak istemiyordu Rüzgar. Hızla mesaj kısmına girip verdiği kararı paylaştı.
Rüzgar: Günaydın! İyiyim ben, merak etmeyin. Hatta şu an daha dinç hissediyorum, hızla etrafı toparlayıp bir şeyler atıştırdıktan sonra uyurum. Gelmenize gerek yok, yarın sabah kahvaltıda görüşürüz!
Herkes aynı anda görüp yazmaya başlayınca gülümsedi Rüzgar. Birkaç itirazdan sonra Cenk'in onaylayan mesajını görüp rahatlayarak telefonu tekrar komidinin üzerine bıraktı. Odayla ilgilenmeden önce kendini temizlemek için banyoya ilerledi.
Banyodaki işlerini halledip hemen evin ısı ayarlarını yükseltti. Bilinci yerinde değilken rahatlamak için düşürmüş olmalıydı. Dolaptan kalın, beyaz pijamalarını çıkarıp giyindi hemen. Her ne kadar dinç hissettiğini söylese de bu düşüncenin altında kendini bekleyen bir yorgunluk vardı. Bu yüzden kabaca etrafı toplayıp uyumaya karar verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
METANOIA - BL
FantasyBiri mavi diğeri kırmızı, iki göz birbirine kilitlenmişti. Yıllardır bekledikleri tek şeyi bulmuşlardı. Ruh eşlerini. Ama neden birbirlerini öldürmek ister gibi bakıyorlardı? 18 yaş ve üzeri bireyler için uygundur. Şiddet ve olumsuz örnek oluşturab...