54. Bölüm: Sınırların Dışında

2.8K 241 11
                                    

 İyi seyirler!

...

 Korna sesleri tüm trafikte düzensizce yükselirken artık takip etmeyi bıraktığı bir hızda, önlerindeki tüm araçları geçerek ilerliyorlardı. Rüzgar sırtını iyice koltuğa yaslamış bir eliyle arabanın bir köşesini diğer eliyle ise sıkıca emniyet kemerini tutuyordu. Gayet sakin geçen günleri yine bir anda aksiyona boğulmuştu.

 Atlas gözünü trafikten ayırmadan, içinde oldukları koşulların aksine dikkatle kullanıyordu arabayı. Ara ara omegasına bakıp iyi olduğunu kontrol ettikten sonra hemen işine dönüyordu. ''Özür dilerim'' diye tekrar hislerini paylaştı alfa. ''Seni de bulaştırmak istemezdim ama kütüphaneden çıkarken yanımızdan geçen alfa gördü seni Rüzgar. O da aynı sürüden. Sürünün yanına da bıraksam rahat bırakmazlar seni.''

 ''Atlas, oldu bir kere'' diye adrenalinden hızla artan kalp sesleri arasında karşılık verdi Rüzgar. ''Sana güveniyorum işte, sorun yok ama işine odaklan lütfen!''

 Sınav haftaları gelmişti ve yine beraber kütüphanede çalışıyorlardı. Bir anda sürüsünden gelen aramayla hemen toparlanmıştı Atlas. Rüzgar da yalnız kalmamak için eve gitmek üzere alfasına eşlik ediyordu ancak bahçeye çıktıkları zaman Atlas panikleyip kendisine kısaca olayı anlatıp yanında gelmesini istemişti. Rüzgar tereddüt etmeden alfasını onaylayınca beraber sürünün yanına doğru yola koyulmuşlardı.

 ''Rüzgar, gittiğimiz zaman Polen karşılayacak seni'' diye tekrar hızla konuşmaya başladı Atlas. ''Nereye yönlendirir inan bilmiyorum ama güven ona. Kısa bir süre ayrı kalacağız ama işimiz bitince yanınıza geleceğiz hemen.''

 Ayrı kalma fikrinden hoşlanmasa da durumun ciddiyetini hissetmiş ve yanında olursa alfasını yavaşlatacağını anlamıştı. ''Tamam'' diye isteksizce onayladıktan sonra Atlas da başıyla onaylayıp gülümseyince daha rahat hissetmişti.

 Trafikten kurtulup ıssız bir ara sokağa girdiklerinde arabayı yavaşlattı Atlas. Duyulan seslerden ise kavganın yakınlarda olduğu belli oluyordu. Arabanın gelişigüzel park edilmesiyle geldiklerini anladı Rüzgar. Gözleri etrafta kendilerini karşılayacak Poleni ararken dudaklarında hissettiği baskıyla şaşırdı önce. Daha sonra gözlerini yumup alfasının öpüşüne karşılık verirken sakinleştiğini hissetti.

 Atlas yavaşça geri çekilip gülümsedikten sonra ''Sorun yok, sakin ol tamam mı?'' diye sakince konuştu. 

 Rüzgar da hafifçe gülümseyip başıyla onayladıktan sonra arabadan çıktılar. Hiç beklemeden ise sanki normal bir gündelermiş gibi neşeyle gülümseyip, seke seke yanlarına gelen Polen göründü. Tavrının aksine kıyafetlerinin çeşitli bölgelerinde yırtıklar ve kan izleri vardı. Atlas betayla sözsüz bir şekilde iletişim kurduktan sonra hiç beklemeden karanlık bir sokağa dalıp gözden kayboldu.

 ''Gidelim?'' diye tüm heceleri uzata uzata sorudan uzak bir şekilde seslendi Polen. Hafifçe önünde eğilip bir eliyle de başka bir karanlık sokağı işaret etmişti.

 Rüzgar önlerindeki manzaradan hoşlanmasa da isteksizce başıyla onayladı. Polen önden, önce yavaşça adımladı. Daha sonra Rüzgar'ın da geldiğinden emin olup gülümseyerek adımlarını hızlandırdı. 

 Daracık sokaktan hızlıca geçerlerken hiçbir ışığın olmamasıyla tedirgin hissetti Rüzgar. Önünü göremiyor, dar alandan ise yan bir şekilde duvara sürtünerek geçiyorlardı. Daraldığını hissederken yaşadığı adrenalinin de korkuya dönüşmeye başladığını fark edip panikledi. Kalp atışları nefesiyle beraber hızlanırken hala aynı şekilde devam ediyor olmalarıyla paniği arttı. Tek yönlü yolda ilerlerken yanındaki genci de göremez olmuştu. ''Polen'' diye seslendi çaresizce. 

METANOIA - BLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin