51. Bölüm: Ben, Seni Sevmekten İbaretim

3.1K 243 5
                                    

 Wherever you are, whenever it's right

 You'll come out of nowhere and into my life

 And I know that we can be so amazing

 And baby, your love is gonna change me...

 İyi okumalar!

...

Rüzgar, tatlı uykusu arasında burnuna dolan kokuyla derin bir iç çekti. Saçları arasında gezinen parmaklar, tüy gibi hafif dokunuşlarla okşuyordu kumral tutamları. Uykusu tamamen açılmışken hissettiği huzurla gülümsedi gözlerini açmadan.

Dün akşam yemekten sonra fazla oyalanmadan alfasının evine gelmişlerdi. Hala kendini korkuttuğu için ufak bir kırgınlık vardı içinde, çok sevdiği Ceren Teyzesine karşı. Eve gelince beraber yatağa geçip, güzel bir film izledikten sonra birbirlerinin kollarında uykuya dalmışlardı.

Rüzgar çok sevdiği hafta sonu uykusuna şimdi devam etmek istemiyordu. Gözleri bir an önce alfasını bulmak istiyordu. Göz kapakları da yeşillerin isteğine hemen cevap verip aralanmaya başladı.

Atlas, çoktan uyanmış sırtını yatağın başlığına yaslamış, yarı yatar bir pozisyondaydı yanında. Yeni duştan çıktığını belli eden saçları hala nemliydi. Her zamanki gibi duştan sonra üzerine bir şey giymeyi tercih etmemişti. Belirgin kasları çeşit çeşit dövmelerle o kadar güzel süslenmişti ki alfasının zevkine hayran kalmıştı Rüzgar. Bol eşofmanının açık bıraktığı, kasıklarının hemen üzerinde parlayan piercinglere takıldı biraz. Her ne kadar uzanıp dokunmak istese de kendini cesaretlendirecek bir şeyler bekliyordu hala. Kısa süre önündeki güzel manzarayı süzüp yüzüne doğru çıktı Rüzgar. Kaşlarını çatmış, alt dudağını dişleyerek kucağındaki laptopta bir şeyleri inceliyordu alfası.

Rüzgar, görmeye alışık olmadığı yüz ifadesine anlam veremedi bir süre. Saçlarındaki parmaklar hala okşamaya devam ederken, uyandığını göstermek ister gibi başını oynatıp ellerine sürtündü. Çatılı kaşları anında yumuşarken mavileri de kendini buldu.

Rüzgar tekrar gülümseyip ''Günaydın, ne oldu ama?'' diye sordu.

Atlas yine kendine içi geçiyormuş gibi bakarken eğilip yüzüne yaklaştı. Dudaklarını yavaşça dudaklarına bastırınca gözlerini yumup alfasının öpüşünün tadını çıkardı. ''Günaydın'' diye melodik bir şekilde mırıldanıp doğruldu acele etmeden.

''Çok sinirliyim Rüzgar'' diye devam etti ardından. Rüzgar gözlerini tekrar açıp soru sorarcasına baktı bu sefer alfasına. ''Sabah uyandım, yanımdasın ve ben doya doya seni izlemek varken işle ilgilenmek zorunda kalıyorum.''

''İş?'' diye hala uykulu çıkan sesiyle masumca sordu Rüzgar.

Atlas yine dudaklarını ıslatıp dalgınca kendini izledikten sonra başıyla onayladı. ''Bugün bir ameliyata asistan olarak katılmam gerekiyor ama tüm gün yataktan çıkmak istemeyen tarafım daha baskın şu an.''

Rüzgar tekrar gülümseyip hafifçe doğruldu bu sefer. Dokunmaya çekindiği çıplak göğsünün üzerine yasladı başını. Atlas da hemen saçlarını okşayan ellerini indirip iyice sardı bedenini. Şimdi teninden yükselen kokusunu daha iyi alabiliyordu.

''Hiç yardımcı olmuyorsunuz ama şu an'' diye söylendi Atlas.

Rüzgar duyduklarıyla kıkırdadı hemen. Yatakta kalma fikri kendini çok heyecanlandırmıştı ama işinden de alıkoymak istemiyordu. ''Başka bir gün yaparız, işine odaklan şimdi.''

''Yapar mıyız?'' diye sordu Atlas da hemen yaramazca gülümserken.

Rüzgar bu sefer seslice gülüp ''Ne zaman gidiyorsun?'' diye sordu. Bir yandan da başını sallayarak alfasının sorusunu onaylamıştı.

METANOIA - BLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin