33. Bölüm: Uykuya Dalmış Ya Da Ölü

3.9K 336 40
                                    

 Selam!

 Yazar bugün kendini çok mutlu eden bir haber aldı, dolayısıyla alışık olmadığı durumlarda enerjisini nasıl atacağını bilemiyor.

 Diyor ki uzun bölümlerin sebebi budur.

 İyi okumalar!

...

 Soğuk havanın aksine, kapağı açık olan termosu dolduran sıcak ıhlamur, üzerinden dumanlar tüttürerek masanın üzerinde duruyor, kendini saran soğuk ellere ısısıyla konforlu bir yer sunuyordu. Ela gözlü genç de uzanıp kendi elleri arasına almak istediği, soğuktan pembeleşen ince parmakları süzüyordu.

 Rüzgar tekrar hapşırınca ela gözler hemen yeşilleri buldu. ''Rüzgar, sen fena üşütmüşsün. Doktora gidelim işte, ödevi hallederim ben yarın. Hala bir şeyim yok diyorsun.''  

 ''Gerek yok Cemal,'' dedi hemen Rüzgar burnunu çekerek. ''Ayrıca grup ödevi bu, yapmadığım bir ödevin notunu istemiyorum. Bir şeyim de yok, bitti zaten. Okuldaki kütüphanede hallederim ben kalanını.''

 Evet, bir şeyi yoktu. Buz gibi evde bir hafta çırılçıplak durması dışında bir şeyi yoktu yani.

 ''Ne desem dinlemeyeceksin zaten,'' dedi Cemal ayağa kalkarken. 

 Rüzgar da gülümseyerek onaylayıp eşyalarını alarak ayağa kalktı. Beraber şehir kütüphanesinden çıkıp otobüs durağına doğru ilerlediler, yol ayrımına gelince ise kısaca vedalaştılar. Yalnız kalmanın, karşısındakinden bağımsız rahatlığıyla derin bir nefes alıp otobüs durağına doğru yürümeye başladı Rüzgar. Ellerini hemen montunun cebine atıp olduğu yerde hafifçe sallanarak ısınmaya çalıştı. Okula döndüğünden beri sadece derslerle ilgilendiği için çok yorgundu Bir an önce okula gidip ödevin son kısmını bitirmek sonra rahat rahat uyumak istiyordu. Yani, evine gitmek...

 Durakta beklerken önünde akıp giden trafiği izliyor, tanımadığı tüm araçla da kendini tedirgin hissediyordu. O gün panikle, nasıl bir arabada olduğuna dikkat etmemişti. Sadece evine girdikten sonra pencereden gördüğü kadarıyla büyük bir araç olduğunu görebilmişti. Tekrar böyle bir olay yaşamak istemiyordu, bu yüzden dikkatli olmalıydı.

 Kendine zarar vermeden evine bırakmış olmasına şaşırıyordu Rüzgar. Yine de söylediklerine inanmak istemiyordu. Canını almaya çalışan, bunu planlayan birine güvenemezdi.

 ''Okula mı?''

 Rüzgar duyduğu sesle gözlerini kapattı sinirle. Düşünerek mi çağırdım acaba diye düşündü. Gözlerini açıp yanındaki bedene dönmeden yolu izlemeye devam etti. 

 ''Ben de okula gidiyorum, arabam hemen arkadaki parkta. Hava da soğuk, beraber gidelim mi?''

 Sus diye düşündü Rüzgar. Arabana bineyim de yine bir şeyle tehdit et.

 ''Otobüsle mi gideceksin gerçekten?''

 ''Evet,'' diye tersleyerek yanıt verdi bu sefer Rüzgar. 

 ''Rüzgar, ciddi misin sen?'' dedi hemen Atlas. Cevap alabilme sevincini yaşayamadan başka bir duygu girmişti araya. ''Herkes biniyor otobüse, kim bilir kaç tane alfa vardır.''

 ''Seni ilgilendirmez, ilk defa otobüs kullanmıyorum.''

 Tabii ki toplu taşımanın zorluklarını biliyordu Rüzgar. Mecbur kalmadıkça kullanmazdı zaten. Hangi saatlerde, hangi araçların ne kadar yoğun olduğunu bile ezberlemişti. Bugün de herkes meşgul olduğu için otobüsü kullanmak zorunda kalmıştı. 

METANOIA - BLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin