YİTİK CENNET

Hikayeye başlamadan tarihleri alalım bakalım ♡

Ruhumun kanlarının yerlere bıraktığı izleri takip ediyordum. Her attığım adımda biraz daha acıları zerk ediyordum bedenime.

Yine yeni yeniden daha fazla katlanıyordu bedenim ki acıların doruk noktası. Geçmişimde bıraktığım o karanlık beni adım adım daha fazla takip ediyordu.

Bedenim ani bi acıyla titrerken yerimde doğruldum. Bir kez daha aynı kabuslar misafir olmuştu zihnimde. Bacaklarımı yataktan sarkıtarak zeminde dikeldiğimde başım döndüğü için geri yatağa düştüm. Bir süre uyku sersemi olan bedenime zaman tanıdıktan sonra yavaşça ayağa kalktım ve lavaboya ilerledim.

Içerisi fazla karanlıktı. Lavabonun ışığını yakmak için elimi zorla kaldırdım. Işık açıldığı an karşımda olan görüntü çığlık atma isteyişime neden oldu. Ama sesim çıkmıyordu. Ellerimi dudaklarıma götürdüm ama yoklardı.

Küvetin içinde kanlar içinde kalmış bedenime bakarken arkamdan biri yaklaştı. Adım seslerini duyuyordum ama bu defa da kıpırdayamıyordum. Arkamda birinin olduğunu hissediyordum, biliyordum ama dönüpte bakamıyordum.

Bedenime hala büyük bir soğukkanlılıkla bakarken ruhumun yandığını hissediyordum. Kanayan yanlarım yeniden acıyordu. Yaralarım yeniden kabuk bağlamak için soyuluyordu.

Arkamdaki beden hareketlenmişti bu sefer. Önüme doğru geldiğini hissettim. Göz göze gelince bakışlarındaki duygudan anladım kimin olduğunu karşımda.

Gözlerindeki intikam hırsını gördüm. Nefreti, siniri, acıyı... Elinde parlayan metalle ruhumda derin yaralar açacağını hissettim o an.

Yavaşça kaldırdı ve sol göğsüme batırdı sadece. Kalbimi, etlerimi nasıl deldiğini hissettim o an. Ruhuma işlemişti acısı. Onca kası, siniri, damarı o katletmişti. Gözlerindeki acıyı yok etmişti. Intikam aldığını hissediyordu.

Ama bu yolu sadece o biliyordu.. Arafında kaldığı intikamı ve geçmişiyle, benimle savaşıyordu.

🌙

Farklı bir kurguyla hepinize selam veriyorum ♡

Bu cehennemde onlarla birlikte yanmaya hoş geldiniz..