Multimedya: Alçinİyi okumalar ♡♡
🌙
En sonunda kulübe ulastığımızda korumalar hızla kapımı açarken nazikçe dışarı çıktım. "Efendim hoşgeldiniz. "Başımı salladım. "Içerinin durumu nasıl?"
"Gayet iyi efendim." Uzun boylu adama bakmak için biraz başımı kaldırdım. "Geçmiş olsun, Alçin hanım."dedi kapımı açan. "Teşekkürler. "
"Iyi eğlenceler efendim. Ar-." gözleri boşluğa kayınca sustu. Ben de o an Elçin'e baktım. Rahat bir şekilde etrafı inceliyordu. "Neyse aç kapıyı artık." Dedim ve Elçin ile beraber açılan kapıdan girdik. Içerdeki yoğun alkol ve sigara kokusu hemen burdan kaçma isteği uyandırmıştı bende. Aslında alkol şu aralar bana yasaktı ama bu kadar fazla miktarda alkolün kanımda olması beni ona itiyordu.
Locaya doğru ilerlerken beni gören herkes selam veriyordu. Bense boş bakışlarla onlara bakıyordum sadece. Her şeyi hatırlamasam bile insanları yeniden tanımam için uzun bir zaman gerekiyordu. Locaya geldiğimizde oturmak için Elçin'in yaklaştığı masanın dolu olduğunu gördüm. 2 erkek 1 kız masadaydı. Helsini daha önce hastanede görmüştüm ama çok kısa bir süreydi. Elçin sessizce selam vermeden oturdu ve bana baktı. "Ve kuş yuvaya döner." Dedi heyecanla biri aralarından. "Özlettin kendini." Dedi diğeri. Ayağa kalkıp benimle selamlaştılar. Kız bana doğru atıldı ve uzaktan sarıldı. "Daha iyi misin?" Başımı salladım. "Herhangi bir belirti var mı?"
"Şimdilik yok ve bunları da konuşmayalım." Dedim ve esmer olan eliyle garsonlardan birini çağırdı. Hepsi kendini hastanede bana tanıtmıştı ama şuan kafam karışmıştı. "Hoşgeldiniz, efendim." Dedi barmen. Cebindeki kapalı sigara paketini ve çakmağı masaya bıraktı. Başımı salladım. "Her zamankinden mi?" Güldüm. Acaba neydi? Başımı salladım.
Kaza geçirdiğim biliniyordu ama hafıza kaybın bilinmiyordu çoğu kişi tarafından. Elçin sipariş vermemişti. Barmen ona sormadan atladı. Masadaki pakete uzandım. Içinden bir dal çıkardım ve dudaklarım arasında dengeledim. Çakmağa uzancakken aynı anda bir çakmak sesi geldi.
Kızın yanında oturan iyi birine benzeyen çocuk çakmağı önümde tutmaya devam ederken bende omuz silktim ve yaktım. Duman ciğerlerime işlerken bundan keyif alıyordum. İçkim gelirken takına bakmak için uzandım. Tadı damağımda kalmıştı resmen. Hızlıca kafama dikip bardağı garsona doğru salladım. Garson içkileri tazelerken masadakiler bana sürekli yavaş gitmemi söylüyordu. Tabiki dediklerine kulak asmıyordum. Isimlerinin Türker, Ali ve Alya olduğunu öğrenmiştim. Elçin'in Türker'den hoşlandığını seziyordum. Çünkü ona bakarken yakalıyordum sürekli ama Türker onun olduğu tarafa gözlerini hiç kaydırmıyordu bile.
Etrafı inceleme fırsatı yakaladım kendimde o an. Kırmızı ve siyah koltuklardan oluşan localar vardı. Efsane bir sahne ve büyük bir dans pisti. Dj'in yeri mükemmeldi zaten. Müzik ne yoruyor ne de aşırı hızlandırıyordu. Saçma bir şekilde içip içip azan, kızlara musallat olan veya bir yanda yiyişen kimse yoktu. Işte tamda kendime yaraşır bi yerdi burası. Yani heralde o zamanlarda böyleydim.
Gözlerim etrafı gezerken tam karşı locada oturan çocuğa çarptı. Benden 1 belki 2 yaş büyük olabilirdi. Saçlarını çözemedim burdan. Işık yanlış etki veriyordu. Sadece kemikli yüzü bende ona bakma isteği uyandırıyordu. Yüzü morarmıştı. Bi kavgadan çıkmış olması olağandı. Dudağının kenarında minik bir yara bandı vardı ve kaşında dikişler vardı. Sol kolundaki sargıyı burdan görüyordum. Onu tanıdığıma kendi içimde yeminler veriyordum resmen ya da alkolün etkisiyle böyle düşünüyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YİTİK CENNET
ChickLit(Hikaye argo kelimeler, özendirici bulunan yetişkin içerikleri, şiddet ve cinsellik dolu sahneler içermekte olup küçük yaşta okuyuculara hitap etmemektedir.) Tanrı; acı dolu bir gelecek hazırladığı Alçin'in hayat penceresini siyaha boyamış, onu dışa...