(Hikaye argo kelimeler, özendirici bulunan yetişkin içerikleri, şiddet ve cinsellik dolu sahneler içermekte olup küçük yaşta okuyuculara hitap etmemektedir.)
Tanrı; acı dolu bir gelecek hazırladığı Alçin'in hayat penceresini siyaha boyamış, onu dışa...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İyi okumalar bebekler 🖤
🌙
Kirpiklerim yavaşça kıpraşırken ilk gördüğüm şey odanın manzarası olmuştu. Güneşin ışıkları gözlerimi yakıyordu. Işığa alışmasını bekledim biraz gözlerimin. Daha sonra derin bir nefes alıp sağ tarafıma doğru döndüm.
Ares'in beni izlediğini görünce gülümsedim. "Günaydın." Dedim mırıltıyla. "Günaydın güzelim." Alnımdan öpünce derin bir nefes aldım. "Ne zaman uyandın?" Dudaklarını ıslattı ve biraz bekledi. "Aslında uyumadım."
"Neden?" Dedim kaşlarım çatılırken. "Seni kontrol ettim sürekli." Başımı salladım. "Beni izledin değil mi?" Başını sallayınca gülümsedim ve ellerini tuttum. "Sevgilim, artık yanındayım ve seni iyi görmek istiyorum. Uykusuzluğun seni bitirdiğini çok iyi biliyorum."
"Biliyorum, yanımdasın. Ama.." Başını iki yana salladı. "Çok zordu o anlar. Tarif edilemez. Yeniden ellerimden gidersin diye korkuyorum."
"Söz veriyorum bir daha böyle bir duruma düşürmeyeceğim seni." Gülümsedi ve biraz öne gelip dudaklarımızı birleştirdi. Alt dudağını sertçe dişlediğimde inleyerek geri çekildi ve muzipçe gülümsedi. "Ne istediğini biliyorum ama sen iyileşene kadar olmaz."
"Biliyorum." Dedim dudaklarım büzülürken. "Ne kadar sürecek iyileşmem?" Bir kere daha öptü. "Bilmiyorum sırtından vurulduğunu ilk defa görüyorum."
Ufak bir gülme sesi çıkardım. "En riskli olan oymuş. Yani kaç kere göğsümden vuruldum ama ilk defa bu kadar fiziksel acı çektim heralde."
"Oldu biraz." Dediğinde gülümsedim. "Aklıma ne geldi biliyor musun uyumadan önce?" Kaşları 'Ne?' der gibi çatıldı. "Ilk ciddi ayrılmamız."
"Nereden geldi durduk yere?" Derin bir nefes aldım. "Bilmiyorum ama çok garip geldi bir an. Yani o zamanlar çok kavga ediyorduk ya ve o kavga anında ne kadar sevsekte birbirimizi saçmalıyorduk."
"Özlem duyduğunu hissediyorum." Gülümsedim. "Ya biraz sanırım. Hep geleceğimizi düşünsemde geçmişe daldığımda kavgalarımız bile o kadar güzel geliyorki gözüme." Alnımı buseledi ve derin bir nefes aldı.
"Biliyorsun bende garip bir huy var. Ne olursa olsun gelemiyorum sana. Korkuyorum bir kavgamızda bitirirsin diye gerçekten ama sen hep gel bana. Yemin ederim vazgeçmem senden." Dememle kaşları mümkün olduğu kadar çatıldı. "Eğer senden vazgeçersem bir gün öldür beni. Çünkü o ben değilimdir."
