YC-39-

128 9 96
                                    

Herkese merhabaaa... Ben geldim ♡

Bu bölüm ufak bir geçmiş anısı içeriyor, buruk gülümsemeli... Umarım hoşunuza gider ♡

Multimedya: Son kısımlardan bir sahne♡ Bölüm şarkımız♡

Ve bölüm editimiz;

Iyi okumalaarrr ❤❤

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Iyi okumalaarrr ❤❤

🌙

Bir karanlık kime emanet edilirdi? Onu en çok aydınlatmaya çalışan kişiye mi, yoksa kendi bile bir gölge olan birine mi?

Elbette ona sığınan ve aydınlıkta bile var olan parçasına, yani gölgesine.

Biz hayatlarımızı aydınlığın içinde bile karanlık olarak geçiriyorduk. Bu karanlık hayatımızda oluşmaya çalışan her ışığı katlediyorduk ve dökülen bütün o kanlar hayatımızı yıkıyor, lanetliyordu.

Araba dururken gözlerimi lacivert gökyüzünden indirdim ve arabadan indim. Ares ile beraber Afet'in koluna girerken, Afet bir yandan bizimle olmanın mutluluğu ile gülümsüyor, bir yandan da ağrılarının verdiği acıyla yüzünü buruşturuyordu. Cem peşimizden gelip sakince arkamızda yürüyordu. "Hala rahatsızlık vermek istemediğim için eve gitmeyi dile getirmek istiyorum."

"Ben de susmanı bir kez daha dile getirmek istiyorum." Diye homurdandım. Ares donuk bir ifadeyle ikimize baktı ve kapıyı açmaya yönelince kapı açıldığında kaşlarını çattı. "Hoş geldiniz efendim." Melisa gülümseyerek kapıyı açtığında başımı salladım. "Sen daha çıkmadın mı?"

"Siz gelmeden çıkmayayım dedim, efendim. Yarından sonra çıkıyorum ya." Gözüm karnına indiğinde gülümsedim. "Afet'i yatıralım yanına geliyoruz." Başını sallayıp mutfağa yöneldiğinde biz de büyük girişten sonra koridoru geçip salona girdik. "Istersen odaya da çıkarabiliriz seni." Başını iki yana sallayıp hazırlattığımız koltuğa otururken. "Biraz yanınızda durmayı isterim. Tek kalmaktan bunaldım."

"Melisa ile vedalaşalım geliriz birazdan." Ares, kaçar gibi odadan çıktığında hedefinin Melisa olmadığı çok açıktı aslında. Bunu Afet'te fark etmiş olmalı ki gözlerini sadece gittiği yere odaklamıştı. "Bir şey ister misin?" Gözleri bana dönünce başını iki yana salladı.

Odadan çıkıp mutfağa girdiğimde Melisa çantasını kapatıyordu. "Teşekkür ederim, Ares Bey. Yaptığınız her şey için." Ares omuzunu sıvazladı. "Ben teşekkür ederim her şey için. Umarım yeniden bizimle görebiliriz seni de." Gülümsedi ve bana doğru döndü. Kollarımı açıp ona sarılırken ufak bir şaşkınlık seansından sonra kollarını bana sardı. "Sizi çok özleyeceğim."

Gülümseyip ayrıldım ve parmaklarım karnına sarıldı. "Güzellik, en yakın zamanda seni görmeyi de isteriz aramızda." Doğruldum ve ağlayan Melisa'ya baktım. "Bu hamileliğin falan olayları değil mi?" Başını salladı.

YİTİK CENNETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin