YC-41-

122 12 78
                                    

Herkese selamlaarrrr.... Nasılsınız? Yine birkaç günlük bir aradan sonra ben geldim.

Bölüm sonu aksiyon başlangıçı :)

Multimedya: Bölümden bir sahne ve bölüm şarkımız ♡

Ve bölüm editimiz;

Ve bölüm editimiz;

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İyi okumalar ❤❤

🌙

Bir ölümün soğuk bakışlarını üzerimde hissediyordum. Ne yöne gitsem, nereye baksam beni izliyordu.

Olmayan bir nefesi ensemde hissediyordum. Bana dokunmayan bir eli tenimde hissediyordum. Boğazlarıma sarılmış nefesimi kesen bir urgan hissediyordum. Bu kağıdı her görmemde bedenime yayılan gerçek uyuşmayı hissediyorum.

Anlayamayacağım belki milyonlarca duygusu, hissi vardı. Gözlerimi kapatmayı, saliselik bir zaman dilimden sonsuza uzatıyordu. Tenimde hissettiğim ılık rüzgarı, cehennem ateşinin sıcak rüzgarına çevirecekti. Her zaman aynada gördüğüm yüzü gerçek şeytanın yüzüne çevirecekti.

Ve belki de bir daha acı dışında hiçbir insanı duyguyu tadamayacaktım.

"Bu orospu çocukları nasıl buna cesaret edebiliyor?" Ares'in yüksek sesiyle gözlerim yavaşça yerden ona döndü. "Abi sakin ol biraz." Ares sinirle Deniz'e döndü. "Sikerim sakinliğini, Deniz. Ne bu güvenlik önlemlerinin azlığı? Hangi pezevenk içeri girip bu siktiğimin kağıdını çekmeceye koyabiliyor? Hangi götün cesareti bu?"

"Kameraları araştırmaya başladık." Ares hızla Ali'ye baktı. "Yeterli mi sizce? Hiçbir sikim çıkmaz oradan." Türker dudaklarını dişledi ve yaslandığı yerden doğruldu. "Başkasına yaptırdığı çok açık. O şekilde bulamayız."

"Başlamanız lazım." Dedi Ares bir solukla. "Uzun zamandır yoktu ortalarda. Ayhan ve Adnan'ın yokluğunu fırsat biliyor gibi." Deniz'e karşı başımı salladım. "O puştun yaptığı her şeyin sonunda zararlı çıkıyoruz. Aynı şeyleri yaşayamayız. Daha ciddi olmak zorundasınız."

Hepsi başını salladı, Ares elindeki sigarasından derin bir nefes alırken gözlerini kaşıdı ve son bir nefes aldıktan sonra söndürüp doğruldu. "Gidelim mi?"

Sakin bir şekilde odadakileri izledim. "Gidin Erdem'i bulun, getirin bana. Onun amına koyacağım, onu yaşatırsam adam değilim." Çocukların hepsi yavaşça ayağa kalkarken Ares kuvvetli bir sesle yeniden bağırdı. "Hızlı biraz, hızlı. Bekleyemem sizi." Hepsi hızla odadan çıkarken kadehimi kafama dikip ayağa kalktım.

Ateş saçan gözleri beni bulduğunda göz bebeklerindeki hüznün, irislerindeki sinirin altına gizlendiğini gördüm. "Sakin ol demeyeceğim ama biraz durdurmaya çalış kendini. Erdem halledemeyeceğimiz biri değil." Hızlı nefeslerine karışan yutkunma sesiyle gözlerim adem elmasına kaydı.

YİTİK CENNETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin