(Hikaye argo kelimeler, özendirici bulunan yetişkin içerikleri, şiddet ve cinsellik dolu sahneler içermekte olup küçük yaşta okuyuculara hitap etmemektedir.)
Tanrı; acı dolu bir gelecek hazırladığı Alçin'in hayat penceresini siyaha boyamış, onu dışa...
Herkese selamlar... Nasılsınız? Umarım 2021 çok iyi gelmiştir hepinize.
Bugün Ares'in doğum günü ♡ Biraz özel bir bölüm o sebeple
Multimedya:Ares'in attığı fotoğraf ve bölüm şarkımız ♡
Ve bölüm editimiz;
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Iyi okumalar ❤
⭐
Elbise kılıfımla ayakkabı kutumu arka koltuğa boylu boyunca yatırdım ve yerime geçtim. Çantamı sağ koltuğa attım ve kapımı kapatıp gaza bastım. Dağ evine gitmek için erkenden yola çıkmayı hedeflemiştim ama saat çoktan 10'u bulmuştu.
Son hızla otoyola çıkarken geç kalmamak için arabalarla savaşıyordum. Hedefim erken gitmek, alışveriş yapmak, biraz evi toplayıp yemek hazırlamaktı ve ufaktan geç kalıyormuşum gibi hissediyordum.
Evin yakınındaki markette dururken çantamdan kahverengi peruğumu çıkardım. Herhangi birine yakalanma sorunu ele alamazdım. Buradaki herkes beni böyle biliyordu. Çantamı alıp arabadan indim ve markete girdim.
Market arabasını alırken gözlerim içeriyi taradı. Hava soğuk olduğu için fazla kalabalık değildi. Ilerledim ve kasabın önünde durup istediklerimi tarif ettim. O hazırlanırken ben sakince izliyordum. "Lina?" Duyduğum sesle dondum ve yavaşça sağıma doğru döndüm. "Engin."
"Ne arıyorsun burada?" Dedi yanıma yaklaşırken. "Birkaç gün kaçayım dedim şehirden. Sen neden geldin?" Zorla gülümsemeye çalışmaktan nefret ediyordum. "Bende yılbaşı iznimi kullanayım, birkaç gün de tatil yapayım dedim."
"Ne güzel.." diye mırıldandım ve adamın siparişimi uzatmasıyla Engin'den bakışlarını çektim. Eğilip sepete elimdekini koydum. "Akşam seni yemeğe davet etmek isterim aslında. Müsait misin?" Dudaklarımı ıslattım ve derin bir nefes aldım. "Maalesef. Misarim var."
"Aa öyle mi? Ailen falan mı?" Gözlerim soğuk bir ifadeyle yüzünü taradı. "Sevgilim gelecek aslında." Yüzündeki umut son hızda kırılırken başımı eğip onu izledim kısa bir süre. Boğazını temizledi ve derin bir nefes aldı. "Sevgilin olduğunu bilmiyordum."
Arabayı hareket ettirdim ve beraber ilerlemeye başladık. "Aslında buraya geldiğimde ayrıydık. Bahsetmemiş olabilirim." Başını salladı. "Uzun zamandır birlikte misiniz?"
"Oldukça uzun zamandır. Sanırım.." dedim son harfi uzatarak. "23 sene falan doldu." Duraksadı ve dönüp ona baktım. "Beşikten beridir berabersiniz o zaman." Güldüm ve başımı salladım. "Ailesi, aile dostumuz. Birkaç gün var aramızda sadece."
"Ne güzel." Yutkundu ve durup bana baktı. "Benim arka reyonlarda alacaklarım var. Sonra görüşürüz olur mu?" Dudaklarım keyifsizce kıvrıldı. "Görüşürüz." O giderken derin bir nefes aldım ve sakince alışverişimi tamamladım. Marketin yanındaki pastaneden Ares'in en sevdiği pastayı aldım ve arabama bindim.
