Multimedya:Ares
Iyi okumalar ♡
Boğuk seslerin, anlamsız cümlelerin, karanlık anıların bana yaşattığı her acıyı ellerimle kendime bulaştırıyordum. Bir zehiri bütün bedenime ve ruhuma yayıyordum. Dokunduğum her şeyi çürütüyordum.
Belki de hiç var bile olmamış anılarda yüzüyordum. Izlediğim bir filmden, belki de okuduğum bir şiir dizesinden dolayı zihnimde yer etmiş bir anıydı.
Bilinmeyen geçmişin bilinmeyen acıları.
Gözlerimi kırpıştırarak ışığa alışmasını bekledim kısa bir süre. Yaramın acıdığını fark edince sağa doğru yattığımı anladım ve hemen sırt üstü yatıp acımın dinmesini bekledim kısa bir süre. Dikişler alınmıştı ama acısı devam ediyordu. Sakin ama derin birkaç nefeste kendime geldim ve yavaşça yataktan doğrulup ayaklarını sarkıttım. Üzerimdeki tişörte göz gezdirirken gülümsedim. Ares'in dolabından birkaç tişört çalmıştım ve o görmeden parfümlerin biraz sıkmıştım. Burada olduğum her dakika bunu giyiyordum ve biraz rahatladığımı hissediyordum.
Bir haftadan fazla zamandır kulüpte kalıyordum. Sabahları şirkete gidiyor, bir sorun olursa iş çıkışı mekanları kontrol ediyordum ve en son kulübe gelip bir iki saat sakinleşip uyuyordum. Eve gitmek için kendimde cesaret bulamıyordum. Elçin yokken eve gidemiyordum sanki, adımlarım geri gidiyordu.
Ares ile birbirimizi göremiyorduk. Birkaç kere konuşmuş ve ara ara mesajlaşmıştık sadece. Iyi olduğunu bilmek, kısa sürede olsa sesini duymak bile şu yoğun geçen günlerde beni ayakta tutabiliyordu.
Ne zaman böylesine bir ikili olmuştuk ben de hala anlamıyordum ama doğru olsada olmasada bunu yaşamaya ihtiyacım olduğunu hissediyordum. Geçen şu birkaç sene içerisinde böyle hissettiğimi hiç hatırlamıyordum, ki zaten elimi böyle şeylere uzatan biri değildim ve şu an bunu tatmışken bırakmak istemiyordum. Bu olayların geleceğini de hiç merak etmiyordum üstelik.
Kendimi bildim bileli babam ne isterse onu yapmaya çalışmıştım. Geçmişimi sorgulamaktan, benliğimi sorgulamaya hiç adamamıştım kendimi. Belki de en büyük hatayı burada yapmıştım ama bunu fark etmek için biraz geç kalmıştım. Çünkü babam artık kendi istediği gibi birini çoktan elde etmişti ve ben değişmek için geç kaldığıma inanıyordum. Şimdi ise yaptığım şeyin benliğime beni adım adım yaklaştırdığını hissediyorum.
Düşüncelerimi yatakta bırakma hedefiyle yataktan kalktım ve banyoya doğru ilerledim. Kısa bir duş alıp bornozumu giydikten sonra giyinme odasına girdim. Parmaklarımı sakince kıyafetlerimden geçirdim ve ne giyeceğime bakmak için birkaçına göz gezdirdim.
Siyah mini şort eteğime gözüm takılınca askıdan çıkardım ve pufun üzerine attım. Sola dönüp beyaz gömleğimi aldım ve onu da pufa attım. Siyah iç çamaşırlarımı üzerime geçirdim ve pufun üstündekileri giyip ayakkabılarımı elime aldıktan sonra odaya geri döndüm. Saçlarımı kuruttuktan sonra biraz kabardığını görünce düzleştiriciyle üstünden geçtim ve kremleyip sıkı bir at kuyruğu yaptım. Hafif makyajla yüzümü solgun halinden kurtarıp ayakkabılarımı giydim ve dün kullandığım çantamı boşaltıp yeni bir çanta alarak odadan çıktım.
Topuklarım zeminde tok sesler bırakırken loş koridorda sesler yankılanıyordu. Çalışma odasından birkaç dosya aldım ve kulüpten çıkıp arabama bindim. Bugün pazar olduğu için şirkette fazla işim olmayacaktı. Şirketin yoluna çevirdiğim arabayı bir pastanenin önünde durdurdum ve kendime bir sandviç ile kahve alıp yeme umuduyla şirkete geçtim.
Bir elimde dosyalar diğer elimde pastane poşetiyle odama girdim ve koltuğuma oturup derin bir nefes aldım. Kahvemden bir yudum aldım ve tıklatılan kapıya gözlerim yükseldi. Türker kafasını kapıdan uzatıp bana baktı. "Erkencisin." Içeri girip kapayı itti ve kapı kapanırken bana doğru yaklaştı. "Uyku tutmuyor zaten. En azından işler iyi gitsin diye geldim."
![](https://img.wattpad.com/cover/37197554-288-k483323.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YİTİK CENNET
ChickLit(Hikaye argo kelimeler, özendirici bulunan yetişkin içerikleri, şiddet ve cinsellik dolu sahneler içermekte olup küçük yaşta okuyuculara hitap etmemektedir.) Tanrı; acı dolu bir gelecek hazırladığı Alçin'in hayat penceresini siyaha boyamış, onu dışa...