Herkese merhabalarrr... Nasılsınız?
Bu bölüm geçen bölüm de dediğim gibi özel bir bölüm. Bu bölüm de Alçin Süveyda'nın doğum günü ♡♡
Ve mükemmel bir doğum günü onu bekliyor...Multimedya: Ares ve Alçin'in salona giriş hallerinden çekilen bir fotoğraf Ekstra tabiki bölüm şarkısı ♡
Ve bölüm editimiz;
Iyi okumalar ❤
🌙
Kırmızı rengine bir tutkum vardı, doğduğumdan beri. Doğarken ayrıldığım o rahimde bıraktığım kan, ellerinde yaşattığım lanetin kanı, saçlarımda taşıdığım, kırmızının bir tonu olan o kızıllık, hayatımın en belirgin rengiydi.
Parmaklarım elbisemin üzerinde dolaştı yavaşca. "Neden bu elbise ki?" Gözlerim yavaşça duştan çıkan Ares'e döndü. "Neyi varmış? Gayet güzel." Güldü ve yanıma doğru geldi. "Yani şöyle, hiçbir şeyi yok. Üşütüceksin üstelik." Kahkaha atıp yanağından öptüm. "Yanımda sen varsan üşümem..." Burnumu boynuna sürttüm hafifçe. "...beni yakıyorsun çünkü."
Derin bir nefes aldı. Boynunu öpüp çekildim. Kolunu kaldırıp saate baktı. "Neyse akşama az kalmış. Sabredebilirim." Kahkaha attım ve giyinme odasına doğru ilerledim. Bornozumu kenara koyup alt iç çamaşırımı ve Ares'in gömleklerinden birini üstüme geçirdim.
Saçlarımı kurutup çıplak ayaklarımla içeriye geri girdim. Koltukta telefonuyla ilgilenen Ares'e doğru ilerledim. Bacaklarına oturduğumda gözleri bana döndü. "Benimle ilgilen.." dedim başımı omuzuna koyarken. Gülüp telefonu bıraktı ve kollarını bana sardı.
Yavaşça başımı kaldırıp ona baktım. Parmakları yüzümü sarmalardı ve gülümseyerek beni izledi kısa bir süre. "Neden öyle bakıyorsun?" Diye mırıldandım yavaşca.
"Okyanuslarında boğuluyorum." Dedi başını yana eğerek. "Ve tek ışığım gün doğumu saçların."
Dudaklarım aralandı. "Gün batımı demedin." Dedim. "Artık karanlıktan çıkıyoruz." Gözlerimi usulca kapatıp gülümsedim. "Kurtulduk mu?" Dedim ona bakarak. "Umuyorum ki kurtuluyoruz."
Bir eli sakince sırtımda gezdi ve diğer eli yüzümden inip bacaklarıma dokundu. Bedenim yavaş bir şekilde uyuştu. Ares'in dudakları kıvrıldı. Hissettiğim uyuşmanın eseriyle parmaklarımı omuzlarına bastırdım. Sırtımdaki eli beni kendine doğru yaklaştırdı. Dudaklarını dudaklarıma sürttü. "Beni kendine öyle bir çekiyorsun ki..."
"Beni kendine bağımlı hale getirdin, güzelim." Gülümsedim ve dudaklarımızı birleştirdim. Uzun bir süre sonra ayrılıp nefeslerimi kontrol etmeye çalıştım. Sıcak nefesi boynuma değdiğinde kısa bir süre nefesimi tuttum. "Senin esirin oldum." Diye mırıldandı derin bir nefesle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YİTİK CENNET
ChickLit(Hikaye argo kelimeler, özendirici bulunan yetişkin içerikleri, şiddet ve cinsellik dolu sahneler içermekte olup küçük yaşta okuyuculara hitap etmemektedir.) Tanrı; acı dolu bir gelecek hazırladığı Alçin'in hayat penceresini siyaha boyamış, onu dışa...