YC-4-

333 32 35
                                    

Multimedya:Bölüm şarkısı

İyi okumalar ♡

Gözlerimi zorla açmaya çalışırken başımdaki ağrı açmamam için bana yalvarıyordu. Kendimi daha da zorlayarak gözlerimi beyaz tavana açmayı başarmıştım. Boynumdaki boyunluk yüzümü normalden daha dik tutuyordu. Başımdaki hemşire gözlerimi açtığımı görünce hızla dışarı çıktı ve saniyeler içerisinde doktorla geri döndü. Ben hala etrafımı incelerken zihnim bana en zor oyununu oynuyordu.

Kendimi beyaz hastane odasında bulmayı hiç beklemediğim elbet yüzümden de okunuyordu. Ben hâlâ şaşkınlıkla etrafımı incelerken doktor başımda bir şeyler mırıldanıyordu. Ben yeni keşfettiğim cama yapışmış orta yaşlı bir çift görüyordum. "Alçin Hanım." Doktor daha sert söylerken sinirle ona döndüm "Başım çatlıyor, tepemde bağırıp durmayın." Hemşireye döndüm. "Alçin'i çağırın da sussun adam artık. "

"Hafıza kaybı." Dedi doktor şaşkınlıkla. Gözlerim dikkatle doktora döndü. "Alçin ben miyim?" Dedim gözlerim ağrıma rağmen büyürken. "Hemen tetkiklere başlansın. Geçici mi kalıcı mı olduğunu tespit edelim." Şaka mıydı şimdi bu? Camdaki çift ve yanlarındakiler mutlulukla bana bakarken ben korkmuştum. Geçmişim yoktu şu an zihnimde. Adımı bile hatırlamıyordum.

Doktor ve hemşire dışarı çıkarken dışardakilerle konuşmaya başladılar. Genç kadın ellerini dudaklarına götürüp şiddetle ağlarken yanındaki adam ona sıkıca sarıldı ve sertçe ellerini şakaklarına bastırdı. Odada tek başımaydım ve dışardakiler bana bakarken ben hala bir şeyler düşünmeye çalışıyordum. Hiçbir şey yoktu aklımda. Sinirle elimi yumruk yaptım ve son gücümle sıktım. İçeri beni çıkarmak için hemşireler gelirken yatakla beraber beni götürmeye başladılar. Dışarı çıktığımız an gözlerimi kapattım. Şu an kimseyi boş hafızamda yer etmek adına almaya ya da onların umut dolu bakışlarına hazır olduğumu sanmıyordum.

Fazlasıyla her şey yapıldıktan sonra nihayet dinlenmek için özel odaya almışlardı beni. Hâlâ başımdaki ağrı azalmazken gözlerim kapanmak istiyordu. Sadece boynumdaki boyunluğun çıkmasına sevinmiştim. Kapı çaldı ve saniyeler içerisinde yavaşça açıldı. Camda gördüğüm çift yanıma doğru gelirken boş bakışlarla onları izledim. "Kızım." Dedi genç kadın. Tek kaşım yavaşça havaya kalktı. Gözleri dolarken titrek bir nefes aldı. "Yavrum?" Dedi ve adama sarılıp ağlamalı haliyle bana baktı.

"Niye bana öyle bakıyorsunuz?" Dedim hiçbir duygu barındırmayan sesimle. "Bir şey demeni bekliyor annen, kızım." Adam ilk defa konuşmuştu. Adamdan çok artık baba demek en iyisiydi. Çünkü düşünceler bile beni bu durumda rahatsız ediyordu.

O an kapı çaldı ve yeniden açıldı. İçeri turuncu saçlı bir kız girerken gözlerim yine boş boş gelene bakıyordu. "Ulan ikiz beni de unuttun he." Dedi gelen kız yanımdaki sandalyeye otururken. "İkiz?" Dedim sorarca. Ben de mi onun gibi görünüyordum. Eğer öyleyse kabuldu. Baya taş kızdı. "Harbiden unutmuş he." Dedi. Kırgındı gözleri ama annemin ve babamın dikkatini dağıtmak için güldürmeye çalışıyordu ama onlar tepkisizce beni izliyorlardı. "Bu konuları biraz kapatabilir miyiz?" Başlarını salladı hepsi birlikte. "Ve bana biraz izin verir misiniz? Uyumak istiyorum."

"Zaten 10 gündür uyuyorsun." Anneme karşı kaşlarım çatıldı. "Anne ve baba odadan çıkar mısınız?" Babamın bana bakışları değişik hissettiriyordu. "O zaman bize müsaade." Elimle Elçin'i işaret ettim."Sen değil. "Dedim. Annem babama sarılıp bana garipçe baktıktan sonra odadan ayrılırken ikizim yanıma oturdu. "Ben niye buradayım?" Dedim hala hatırlamaya  çalışırken. "Kaza yaptın."

YİTİK CENNETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin