(Hikaye argo kelimeler, özendirici bulunan yetişkin içerikleri, şiddet ve cinsellik dolu sahneler içermekte olup küçük yaşta okuyuculara hitap etmemektedir.)
Tanrı; acı dolu bir gelecek hazırladığı Alçin'in hayat penceresini siyaha boyamış, onu dışa...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İyi okumalar ❤
🌙
Bazen ne kadar zor bir hayatım olduğunu unutuyordum. Zengin ailenin kızı gibi şımarık davranmadığımı biliyordum. İstediğimi elde etmenin yolunun çoğu zaman paradan geçmediğini zor yoldan öğrenmiştim.
Paranın öneminin olmamasının sebeplerinden biri de buydu. Birkaç ihtiyacım ve zevkim dışında para benim için boş bir kağıt parçasıydı. Arabalarım, bıçaklarım, silahlarım...
Halbuki biri iş için yırtındığımı gördüğünde paranın kölesi olduğumu düşünürdü, ancak tamamen yanlıştı. Daha farklı şeylerin içinde yüzüyordum. Ben başarının ve hırsımın kölesiydim.
Ve şimdi bir kez daha intikam hırsımın kölesiydim.
Aynadaki kadın buraya yakışır vaziyetteydi, ancak ruhundaki değildi. ''Teşekkürler...'' Diye mırıldanıp saçlarımı elimle düzelttim. ''Rengini açmak istemediğine emin misin biraz?'' Başımı iki yana salladım. ''Kestirme taraftarı da değildim aslında.''
''Yine de çok yakıştı tatlım.'' Taner'e karşı gülümsedim. ''Tırnaklarının yapma olmadığına inanmak bana bile zor geliyor.'' Gözlerim Melis'e döndü. ''Rengi de yakıştı bu sefer.'' Dedim ellerime bakarken. ''Kesinlikle. Senin gibi bir kadının rengarenk oje sürdüğü görülmez zaten.''
Gülümsedim ve teşekkür edip eşyalarımı aldım. Kasada ödememi tamamladığımda kuaförden çıktım. ''Resmen dünle bugün arasında devrim var.'' Diye mırıldanıp getirilen arabama bindim. ''Efendim benzin azalmaya başlamış. İşinizin hızlı olacağını söylediğiniz için doldurmaya götüremedim.'' Gözlerim göstergeye kaydı ve tekrar valeye baktım. ''Tamamdır, hallederim ben.'' Dedim ve kapımı kapatıp yola çıktım.
Bugün şirketin benim için en önemli toplantılarından biri vardı. Ares'in bu toplantıya katılacağını biliyordum, ama o benim katılacağımı bilmiyordu. Tabi diğer yandan Deniz katılması için onu zorlamıştı yalnızca. Toplantı saatine birkaç dakika kalmıştı. Özellikle geç girip Ares'in bütün dikkatini almayı hedefliyordum.
Yaptığım planın tam oturması için çok iyi oynamalıydım ve Ares ile birlikte olmamalıydım. Zaten yakın bir gelecekte de olamayacağız diye düşünüyordum, tabi bunu ne kadar götürebilirsem. Alev ve Ceyhun'dan tamamen kurtulana kadar Ares'i aklımdan uzak tutmaya çalışacaktım. Bunun benim için ne kadar zor olduğunu biliyordum ama yapmak zorundaydım.
Şirketin önünde dururken açılan kapımdan indim ve çantamı alıp hızla şirkete girdim. Selam verenleri başımla onayladım ve asansöre binip aynada kısa bir süre kendimi inceledim. Asansörün içindeki kokuyu aldığım birkaç saniye duraksadım ve gözlerim kapandı.
