YC-50-

79 7 0
                                    

Herkese merhaba tekrardan...

Multimedya; Bölümden bir sahne

Bölüm şarkımız; Çağan Şengül - Ilk Göz Ağrım

Ve bölüm editimiz;

Iyi okumalar ❤❤

🌙

Mutlu olmaktan daha önemli olan tek şey canının nasıl yandığıdır. Kalbinin nerede attığı, nasıl attığından daha az önemsizdir. Acıyla, hüzünle, korkuyla, mutlulukla, heyecanla...

Bulunduğum konumda bütün duyguları aynı çarpıntıda yaşıyordum.

Yavaşça yaslandığım yerden ayrıldım ve Ares'e birkaç kez daha bakıp sessizce odadan çıktım. Gözlerimi silerken aşağı indim ve derin birkaç nefes aldım. Kapının kenarına konulan poşeti gördüğümde elimi uzatıp poşeti aldım ve olduğum yerde kaldım.

Birkaç saniye az önceki olayı atlatmayı bekledim. Zil çaldığında elimdeki poşete baktım ve kaşlarımı çatıp kapıya döndüm. Kapıyı açtığımda karşımdaki kişiye şaşkınca baktım. ''Afet?'' Kapıyı açmamı ve burada olmamı beklemediği açıktı. ''Gelebilir miyim?''

Başımı salladım ve kenara çekilip içeri girmesini bekledim. İkimizde salona doğru ilerlerken ona döndüm. ''Aç mısın?'' Dedim. Başını iki yana sallarken ceketini çıkarıp koltuğun kenarına koydu. Koltuğa oturup poşeti açarken birkaç saniye bana şaşkınlıkla baktı ve bende hem yemeğimi yiyip hem de ona aynı şekilde baktım. ''Neden geldiğini anlatman gereken noktadayız.''

''Aslında şu an yemek yemene şaşırdığım noktadayız.'' Birkaç saniye ona baktım ve gözlerimi ayırmadan büyük bir ısırık aldım. ''Haklısın tabi. Şu ara iştahım açıldı biraz. Tabi kısa sürüyor genelde kusuyorum.''

''Ben aslında... Sadece nasıl olduğunu merak etmiştim.'' Dedi. Lokmamı yutup başımla kendimi gösterdim. ''Gördüğün gibiyim aslında.'' Dedim ve içeceğimden birkaç yudum aldım. ''Yani iyi görünüyorsun gerçekten. Saçların çok yakışmış.'' Gülümsedim. ''Teşekkürler.''

Bir süre sessizce oturduğumuzda ikimizde yalnızca bekliyorduk. o gergindi ama ben daha rahattım. ''Alçin...'' Gözlerimi ona çevirdim ve tepki vermeden devam etmesini bekledim. ''Abim ile ne olacaksınız? Böyle olmanız size hiç iyi gelmiyor.'' Bugün kaç kere daha duyacaktım bu soruyu? ''Kesin bir cevap veremem, Afet.'' Beklemediği açıktı. ''Yani bir daha olmayabilir misiniz?''

''Buna da bir cevap veremem.'' Dedim ve son lokmamı yutup poşeti kenara attım. ''Bitti mi yani artık?'' Başımı yana eğdim ve bir süre onu inceledim. ''Afet sorularının hepsine şüpheli cevap alacaksın. Aynı yerde dolaştığın sürece tabi. Farklı şeyler sorarsan cevaplayacağım, bunları değil.''

''Bu senin de istediğin bir şey mi sadece onu merak ediyorum?'' Cevap vermekle vermemek arasında kaldım ve bir süre bekledim. Afet'te karşımda sabırsızca beklerken bir yerden sonra o da vazgeçti. ''Kahve içer misin?'' Dedim ayağa kalkarken. ''Seni açmam için alkol gerekmiyor muydu normalde?'' Güldüm ve yemekten kalanları toplayıp poşete koydum. ''Sütlü mü olsun, sade mi?''

YİTİK CENNETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin