YC-8-

134 15 10
                                    

Multimedya:Ares

Iyi Bayramlar ve iyi okumalar diliyorum ♡♡

Sinirle şirketteki odama girdim ve çantamı fırlattım. Masaya doğru yaklaştım ve titreyen ellerimle kadehi doldurmaya çalıştım. "Biraz sakin olur musun?" Türker'in sesiyle ona döndüm.

"Nasıl sakin olabilirim? Aylardır bu iş için çalışıyorduk. Nasıl olur da anlaşmayı onlara verebilirler?" Elimdeki bardağı kafama diktim ve kristal şişeyi alıp koltuğuma oturdum. "Her şey mükemmeldi." Başımı iki yana salladım. "Bu anlaşmayı kaybetmemiz itibarımızı zedeleyecek. "

Ali ve Türker boş bakışlarla beni izliyorlardı. Yeniden bardağımı doldurdum. "Şu andan itibaren yapabileceğimiz bir şey yok ama. "

"Olumlu bir şey duymak istemiyorum." Çatık kaşlarımla onlara baktım. "Sinirlerim tepemde zaten." Çekmecedeki paketimi alıp sigaramı yakmaya koyuldum. "Adnanların bir ton açığı vardı. Şirket nasıl ihaleyi onlara verebilir? Aklım almıyor." Gözlerim yeniden Ali'yi buldu. Sigaramı hızlıca içtim sinirimle. Titreyen ellerime duran bardağımı kafama diktim. "Bu iş yüzünden ertelediğimiz bütün işler için diğer şirketlerle yeniden iletişime geçin." Ikisi kafa salladı. Ayağa kalktım ve ağzımdaki sigarayı söndürüp dumanı üfledim. "Ben eve geçiyorum. Akşam büyük mekana geçerim."

"Var mı yapılacak bir şey?" Çantamı alırken gözlerim Türker'i buldu. "Dediklerimi yapın yeter." Odadan çıktık ve asansöre ilerledim. Aşağı indim ve arabama binip son gaz eve doğru yol aldım. Sinirlerim öylesine yükselmişti ki hızlı gitmem bile bir işe yaramıyordu.

Eve gidene kadar kendi kendimi yemiştim resmen. Kapıdan içeri girdim ve çantamı vestiyere fırlattım. Salona geçtim ve içeriyi inceledim. Elçin salondaki koltukta uzanıyordu. Beni görünce doğruldu. "Ne oldu sana?"

"Işi alamadık." Dedim kendimi koltuğa atarken. "Böyle bir şey nasıl mümkün olabilir?" Başımı iki yana salladım ve gözlerimi kapatıp parmaklarımı şakaklarıma bastırdım. "Bilmiyorum. Adnanlar işi alacaklarına çok emindiler. Işin ıçinde bir boklar dönüyor. "

"Yapacak bir şey yok artık. Bütün bunların içine hile karıştırmamayı sen istedin. Önümüzdeki maçlara bakacağız bundan sonra." Gözlerim sinirle açıldı. "Sen hiç konuşma. Bütün işler benim başıma kaldı. Hiçbir şekilde evden çıkmıyorsun ve biraz dahi olsa yardım etmiyorsun. Her şey bende. Ülke genelindeki şirketler, mekanlar ve kulüple uğraşmak ne kadar zor biliyor musun?"

Sessiz kaldı ve bakışlarını kaçırdı. "Her neyse bu konuşma bir boka yaramıyor zaten. Babam her şeyi benim üstüme yaptı." Ayağa kalktım. "Ben yatacağım biraz." Dedim ve salondan çıktım. Merdivenlere yönelip odama çıktım. Uzerimdekileri çıkardım ve yatağa girdim. Pikeyi üstüme doğru çektim ve gözlerimi kapattım.

Ama hem sinirden hem de toplantıda olanlar yüzünden uyuyamıyordum. Bütün toplantı boyunca her dakika Ares'in bakışlarına maruz kalmıştım. Çok farklı bakıyordu ve bunlar bana farklı hissettiriyordu. Sanki alıştığım bir şeydi. Bildiğim duyguları yeniden yaşıyormuş gibiydim. Gözlerindeki tanıdıklık, bakışlarındaki anlam. Herkese baktığının aksine yumuşaktı. Farklı bir şeyler vardı. Bunların benim için bir anlam ifade etmesine sinirleniyordum.

Gözlerimi açtım ve derin bir nefes verip etrafı inceledim. Işık gözüme işlerken sinirlendim ve komodinin üstünden göz bandımı alıp gözlerime geçirdim. Uykunun beni teslim almasını beklerken bir hayli zaman kaybetmiştim ama en sonunda başarılı olmuştum.

YİTİK CENNETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin