YC-45-

123 6 0
                                    

Herkese merhabalar, yeni bir bölümle karşınızdayım. Birçok karmaşıklıktan ziyade bir şeylerin çözüldüğü bir bölüm...

Multimedya: Bölümden bir sahne ♡

Bölüm editimiz;

Bölüm editimiz;

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Iyi okumalar

🌙

Ölümün birine yaşatacağı her duyguyu ezbere biliyordum. Belki de bunun bir sebebi olarak bu kadar korkusuzdum. Yaşayacağım şeyi bilmek beni böyle yapmıştı.

Bir bıçağın ya da silahın o soğuk metalinin verdiği hissi biliyordum. Onların yaşatacağı acıyı biliyordum.

Afet geri çekildi hızla ve bir süre korkuyla bana baktı. "Neden yaptın bunu bana?" Dedi parmakları boğazına sarılırken. Başımı yana eğdim ve masaya bıraktığım kadehimi yeniden elime aldım. "Açıklayabildiğimi düşünmüştüm."

"Bu korku doğuştan gelen bir şey, Alçin. Sen bu durumda olsan ne yapardın?" Birkaç saniye durdum ve biten kadehi geri gidip masaya koydum. "Arkamdaki kişiye göre değişir. Genelde zayıf noktalarını bildiğim insanlar oluyordu ve birkaç harekette kurtulabiliyordum." Yutkundu ve derin bir nefes aldı. "Hiç yara almadan mı?"

"Elbette hayır. Alıyordum, ama ölümle sonuçlanmıyor işte." Dedim ve ellerimi iki yana açtım. "Sen çok karmaşık birisin." Başımı salladım. "Bizi çözmeye çalışma, yorulursun. Yalnızca biraz tanımaya çalış, yeterli." Donuk bir ifadeyle bana baktı ve başını salladı. "Gel başlayalım artık."

Birkaç saniye beni inceledi, bir sey demek ister gibiydi. Ancak demeden başını salladı. "Kunai olan hangisiydi?" Dedim sakin bir sesle. Eliyle bıçağı gösterdi. "Tut bakalım." Bıçağa parmakları sarıldı ve yavaşça havaya kaldırdı. Tutma şekline güldüğümde bana baktı. "Bak böyle tutacaksın. Bıçağa elinde bir ağırlık varmış gibi davranma, ona elinin bir parçasıymış gibi davran."

Birkaç saniye anlamazca bana baktı. "Ellerime bak, Afet. Yüzüme değil." Diye homurdandığımda gözlerini elime çevirdi. Elindeki bıçağı benim tuttuğum gibi tutmaya çalıştı ve yeniden bana baktı. "Az öncekinden daha iyi." Gergince başını salladı. "Şimdi beni izle, bir süre. Adımlarıma kadar her şeyi yapmaya çalış."

Sağ bacağımı öne atıp masanın arkasında durdum ve ilerdeki panoya doğru döndüm. Ilk attıklarımı yavaşça, bilek hareketlerimi iyi takip etmesi için belirterek yaptım ve bir yerden sonra hızla attım. "Bilek bükmeyi iyi ayarlamalısın. Omuzdan destek alma, yumruk atmıyoruz sonuçta. Şimdi at birkaç tane görelim."

YİTİK CENNETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin