Herkes Sever Birilerini.. Ama Nasıl?
19 sene önce..Avni Baba'nın Yeri
Adam beyaz ahşap taburelerden birinin üzerinde omuzları çökmüş bir şekilde oturuyordu. Uçsuz bucaksız deniz karşısında, rakısı önünde, sımsıkı tuttuğu buruşmuş gazetesi elinde anılara dalmış düşünüyordu. Daha otuz beş yaşında olmasına rağmen yüzünde sanki elli senenin yorgunluğu vardı. Zayıf fakat heybetli bir adamdı Ahmet Zorlu. Ela gözlü kumral olan adamın saçları bembeyazdı. Çok değil on sene öncesinde bir bakan tekrar döner bakardı. Öyle yakışıklıydı ki.. Hergün en az bir aşk mektubu alır ve okumadan çöpe atardı. Çünkü onun sevdiği başkaydı. Tekti.
Jale..
Öyle güzel gülerdi ki.. Masmavi gözlerinin içi gülerdi o güldüğünde.. Güldüğünde cennetini bulurdu adam.. O gözler değil miydi zaten adamı kadına köle eden.. Hayatı boyunca tek bir kadını sevdi.. Tek bir kadına yandı..
Jale Helvacızade..
Nerden bilebilirdi ki bir soyadın bu kadar ağır olabileceğini.. Tüm hayatını elinden alabileceğini.. Helvacızadelerin biricik kızını sevmekti belki de onu böylesine yakan.. Düşünceler bir bir doluyordu aklına, anılar üşüşüyordu. Başı çatlarcasına ağrırken anıları yakalama telaşesine düşmüştü. Hayatının en güzel 2 yılını yaşatanda, en kötü 8 yılını yaşatanda, en güzel mucizesini; oğlu Aslan'ını verende aynı kadın..
- Anlat bakalım evlat?
Adam duyduğu sesle nerde olduğunu hatırlayarak karşısına oturmuş olan Avni Baba'yı gördü.- Ne dedin Avni Baba?
- Anlat dedim evlat, anlat hadi.
- Ne anlatayım be baba?
- Sevdanı anlat. İçini böylesine yakan, seni buralara tek başına getiren , gözünü kör eden sevdanı anlat. O hiç adını bile anmadığın sevdanı anlat.
- O da nerden çıktı baba? Benim işim erken bitti o yüzden tek başıma geldim. Turgut; Umay'ımız olduğundan beri eve gitmeye can atıyor. O yüzden ona hiç dokunmadım. Yalnız geldim.
Avni Baba hiç bir şey demeden bakmaya devam edince derin bir of çekip omuzlarını iyice düşürdü adam.- Hiç mi inanmadın?
- Hiç. Bana boşuna mı Avni Baba diyorlar? Evlatlarının gözünden dertlerini göremeyen adama babamı derler? Anlat hadi içini böylesi yakanı.
- Jale.
- Aslan'ımın annesi mi?
Adam kabullenerek sessizce başını salladı ve tekrar konuşmaya başladı.
- Ben Jale'nin babasının şirketinde çalışırken tanıştık biz. Koskoca Helvacızade'lerin tek kızı; veliahtı. Görür görmez içim yandı ya, yine de olmaz dedim. Koskoca Jale Hanım kim, sen kim? Ahmet çevir kafanı dedim. Baktım işime. O zamanlar bir göz odada yaşayan sıradan bir çalışandım. Ben haddimi bilip kafamı çevirdim. Çevirmesine de Jale inatla çevirdiğim yere gelmeye başladı. En sonunda da dayanamadım kölesi oldum bir çift mavi gözün. Önceleri ilişkimizi herkesten gizledik. Özellikle de babasından. Memduh Bey hayatı, ilişkileri, insanları sadece para olarak gören bir adam. Ona göre kendi öz kızı, tek kızı bile para için vardı. Zengin bir damadı olmalı ve erkek torun verip tüm mal varlığını ona bırakmaktı.
- E nasıl olduda Aslan'ımı sana bıraktılar o zaman?
- Aslan'nı isteyen kim be baba? Aslan'ın kanı benim kanımla kirlendi onlara göre. Onlar asil kanmış. Sen ben ancak onların kanını emen asalaklar olabilirmişiz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UMAY
Romance- Farklı kokuyorsun.. - Şampuanımdandır.. Artık parfüm kullanmıyorum.. Kötü mü? - Hayır farklı ama asla kötü değil.. Yasemin kokuyorsun.. Daha kadınsı.. Eskiden şeftali kokardın. . Tatlı bir şeftali gibi.. - Ben zaten bir kadınım.. Öy...