31

1.4K 112 6
                                    

Yalanların Bir Gün Ortaya Çıkmak Gibi Kötü Bir Huyu Vardır..




Evden gelen bağırış seslerini duyunca korkuyla eve koştum. Arka arkaya zile basarken, bir taraftanda anahtarımı bulmaya çalışıyordum.

Anahtarımı bulamayınca sinirle bahçe tarafına dolanacaktım ki kapı açıldı. Aslı'nın sesini duyunca telaşla arkama döndüm.

- Umay Hanım yetişin! Öldürecek Aslan Bey'i yetişin!

Duyduklarımla birden ok gibi fırladım. Sesleri takip ederek kendimi salonda buldum.

Babam Aslan'ı yere yatırmış, arka arkaya yumruklar savururken; Aslan hiç bir şey yapmadan duruyordu. Sesini bile çıkarmıyor, sadece büyük bir teslimiyetle; babama ne isterse yapması için izin veriyordu.

Hemen atılıp babamın bileğine yapıştım.
- BABA DUR! N'OLURSUN! ASLAN sende kendini korusana! KALK!!
Dedim nefes nefese.

Göz yaşlarım çoktan benden habersiz akmaya başlamışlardı.

- Sen karışma Umay!
Dedi Aslan.

Bununda sakinliği beni öldürüyordu. Sanki öldüresiye dövülen bendim.

- SANA KALK KENDİNİ KORU DEDİM! BABA SENDE BIRAK ARTIK! ÖLDÜRECEKSİN! BABA!!! BIRAK N'OLUR! DUR!

Babamı tutup çekmeye çalışırken, birden yere yapıştım.

- BABA DUR! N'OLUR YALVARIRIM DUR!

Babama gücüm yetmeyince, sinirle korumalara bağırdım. Hepsi durmuş izliyorlardı.

- NE DURUYORSUNUZ?! YARDIM ETSENİZE!!

İçlerinden biri;
- Babanızda, Aslan Bey'de ne olursa olsun karışmamamızı emrettiler efendim.

- HAY SİZİN EFENDİNİZE!
Dedim sinirle, tekrar tüm gücümle babamı tuttum ve çekmeye çalıştım.

Artık boğazım yırtılırcasına çığlıklar atarak;
-YETEEEER!
Diye gücümün son zerresine kadar bağırdım.

Sesimi duyan babam birden transtan çıktı ve bocaladı. Sonra hırsla kolundaki elimi ittirip ayağa kalktı.

İtişiyle kendimi birden yerde bulunca büyük bir şokla babama baktım. İlk kez bana bu kadar sert davranıyordu.

Ya Aslan'a yaptıklarına ne demeliydi?

Aslan o sırada hemen kalkıp, yanıma geldi.
- İyi misin?
Diye sordu.

- Aslan! Asıl sen iyi misin?
Dedim ve hızla yüzünü incelemeye başladım.

Sağ kaşı çok kötü patlamış, kanlar akıyordu. Elmacık kemikleri şişmiş, gözlerinin altı şimdiden morarmaya başlamıştı. Dudağının sol tarafı patlak ve ağzı kanlar içindeydi.

İçim yanarak babama bağırdım.
- Sen ne yaptın baba?! O Aslan! Ona nasıl vurursun?!

Babam sözlerimi duyunca bir hışımla bana döndü.
- Sen hiç konuşma Umay! Her şeyi öğrendim. Nasıl yaparsınız böyle bir şeyi?!

- N-Neyi öğrendin?!
Dedim korkuyla.

Babam birden kükredi.
- ÇIKIN DIŞARI! BEN SÖYLEMEDEN KİMSE EVE GİRMEYECEK!!
Dedi ve herkes evden çıktığında;
- Nefes.
Dedi sinirle.

- Ne?!

- Ne ya!! Nasıl yaparsınız bunu bana! İkinizden de tiksiniyorum. Size güvenmiştim! Hadi sen küçüktün. Sahi bu haltı yerken reşit miydin? Yoksa on yedi miydin? YA ASLAN'A NE DEMELİ?! Senden ayırmadım onu! Evime geldiğinde daha bebekti. Annenle kendi çocuğumuz gibi sahip çıktık. Lan şirketlerimi bile ona verdim. Varisim olarak açıkladım. Hadi birlikte bir halt yediniz! NİYE SAKLADINIZ LAN?!! Böyle bir şeyi ne kadar, nereye kadar saklayacaktınız?! Nasıl bir genişlik bu?! Bunca zaman; yüz yüze bakıp, aynı sofraya nasıl oturdunuz?! BENİM ÇOCUKLARIM BU KADAR MİDESİZ OLAMAZ!! Biz size bunları mı öğrettik?!! Midemi bulandırıyorsunuz!
Dedi ve tiksinerek baktı.

UMAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin