Evine Dönecekmiş..
On altı gün önce..
ASLAN ZORLU
Yıllar önce terk ettiğini bile bilmeyen bir küçük kız tarafından terk edildim..
Her gün onu görmenin azap olduğunu düşünürken, asıl onsuzluğun gazabıyla sınandım..
Gideceğini duyduğum ilk an sinirden deliye döndüm ve bir veda bile etmesine fırsat vermeden ortadan kayboldum.
Kendimce bensizliği görünce gitmez dedim. Çünkü o zamanlar zannediyordum ki; Umay bensiz yapamaz!
Hah! Palavra!
Öyle de güzel yaptı ki!!
Bana aşık olmadığını tabi ki biliyordum; ancak en azından muhafızına hayranlığından emin olduğumu zannetmiştim.
Ben nasıl onsuz nefes alamıyorsam, en azından onunda bensiz duramayacağını zannediyordum!
Ne büyük ego ama?!
Sonra gitti..
Kısa sürede dayanamaz döner zannettim. Dönmedi..
Bekledim.. Bekledim..
Dönmedi.
Dayanamadım ben gittim. Kaçtı.
Tekrar gittim. Yine kaçtı..
Tekrar.. Tekrar.. Tekrar.. Hep kaçtı.
Nasıl olsa gelecek dedim. Evinin bir parçasıydım sonuçta.
İşte o zaman sorarım neden kaçtığını dedim.
Ben evinde yokken geldi. Ben geldim, o gitti.
O zaman şüphelendiğimden emin oldum!
Kaçtığı bendim!
Ama neden?!
Her gün, her gün aradım..
Neyseki sesine mahrum etmedi beni.. Her aradığımda açtı..
İki kelamda etsek, nefesini duydum.. Nefes aldım.
Biliyorum, yanlış yaptığımı..
Sırf bu yanlıştan kurtulmak için, kaç sene önce; Avni dedemin aklına uyup beni seveni sevmeyi bile denemiştim..
Her gecem, günüm Umay'ım olmuşken sevebileceğimi nasıl düşünmüştümki zaten?.
Çaresizliğin vermiş olduğu gaflettendi herhalde!
Şimdi ise gafletlerin en büyüğünün içindeyim! Ama mecburum!
En azından artık kendimi kandırmıyorum! Asla başkasını sevemeyeceğimi biliyorum!
Seval'de biliyor bunu!
Kim olduğunu bilmese de birine aşık olduğumu biliyor!
Bile bile evlenmek istiyor benimle! Benimse sanırım kendimi dizginleme şeklim bu!
Çünkü biliyorum, uzak ya da yakın fark etmiyor. Umay her nerede olursa olsun benimle..
Başta benden kaçtı diye kızsam da sonra benimde işime gelmemiş miydi zaten?!
Bir rüya.. Sadece bir rüya elimi kolumu bağlamıştı..
Nasılda gerçekçiydi..
Kokusunu, teninin sıcaklığını şimdi bile hissedebiliyordum..
Zaten o yüzden değil miydi? Kaçtığını anladığım zaman, bir yolunu bulupta karşısına çıkmamam..
İstesem beklemediği bir anda da görebilirdim tabi ki..
Biraz da benim işime gelmişti tüm bu kaçış!
Kafam karmakarışık!
Bir yanım deli gibi ona koşmak istiyor!
Bensiz nasıl bunca sene geçirdin diye onu sarsmak istiyor?!
Bir tarafımsa; Turgut babamla, Seniha annemin emeklerine yeterince ihanet ettin, artık dur diyor!!
Utanıyorum!
Hislerimden.. Benliğimden.. Varlığımdan..
Utanıyorum acizliğimden..
Neden dur diyemiyorum?!
Hala bekliyorum..
Kendime engel olamadan bekliyorum.
Ben olamıyorsam biri bana engel olsun diye Seval'e evlenme teklifi etmedim mi zaten?!
Çünkü artık kabullendim!
Ben konu sevdam olduğunda aciz bir adamım..
Sevdam..
Ne kadar çok özledim seni..
Nasıl bir kadına dönüştün bensiz?.
En acısı da bu; bensiz!
Doğduğu günü bile biliyordum..
İlk kez düşüp dizlerini kanattığında; ben sarmıştım.
Kaç kere onun için sopa yemiştim?!
Hah! Deli kız!
Deliliğiyle güzel kız!Her anında yanında olup, her anım olan kadın!
Geçmişim.. Geleceğim..
Evim..
Neredeyse dört sene oldu..
Özledim.
Az önce öğrendim! Umay'ım sonunda yuvasına dönecekmiş! Hem de onu ben alacakmışım!!
Bu nasıl oldu bilmiyorum?!
Neden gitti benden, ne oldu geri dönüyor?.
Yıllardır sorular sorular.. İşkence gibi beynimi kemiriyorlar..
Şimdi dönmeye hazır olduğunu öğrenmişken nasıl dayanırım bir hafta daha?.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UMAY
Romance- Farklı kokuyorsun.. - Şampuanımdandır.. Artık parfüm kullanmıyorum.. Kötü mü? - Hayır farklı ama asla kötü değil.. Yasemin kokuyorsun.. Daha kadınsı.. Eskiden şeftali kokardın. . Tatlı bir şeftali gibi.. - Ben zaten bir kadınım.. Öy...