3

1.9K 112 17
                                    

Hani Gömmüştün?

 

        
Telefonu kapattığımdan beri deli danalar gibi bir o tarafa, bir bu tarafa dönüp duruyordum.

Köşeye sıkışmıştım.

Ne yapacaktım?

Biraz daha bilet bahanesiyle oyalarım derken, babam yıllardır kendisinden kaçtığım adamı yanıma gönderiyordu.

Neymiş efendim beraber toplantıya girecekmişiz.

- YOK YAA! Oldu canım bende öyle diyordum!

- AYH! ALLAH CIZIRTINI VERMESİN NEFES! Aklımı aldın! Ne bağırıyorsun kızım?! Zaten bir saattir dolanıyorsun, başım döndü burda.

Elini göğsüne götürmüş, gözleri kapalı arkadaşımı görünce birden sesli düşündüğümü fark ettim. Hemen bir bardak su alıp önüne bıraktım.

- Özür dilerim canım arkadaşım. Ben dışımdan konuştuğumun farkında değildim. İç hadi şu suyu.
Dedim ve tekrar bir o tarafa bir bu tarafa yürümeye başladım.

Suyu alıp tek seferde hepsini içti.
- Ayh neyse önemli değilde yeter ama artık dolaşma valla başım döndü. Gel otur şuraya!

- Nasıl oturayım Masal yaa?! Ben ne yapacağım? Bittim ben! Aslan'la aynı evde yalnız iki gece nasıl kalırım? Beni sıkıştırmayacak mı sanıyorsun? Adam anlamadı mı dört senedir ondan kaçtığımı, tüm tatillerimi onun yurt dışı iş gezilerine denk getirdiğimi? Ya Nefes?! Nefes ne olacak? Kızımı bırakıp mı döneceğim? Of Masal of!!

- Ay nolur bir otur Umay! Oturda düşünüp bir çaresine bakalım.

Off diyerek söylediği yere geçip oturdum. Başımı ellerimin arasına alıp, çatlayacakmış gibi ağrıyan başımı ovaladım.

Biz düşünürken Enrico gelip yanımızdaki sandalyeye oturdu.

- Nefes ne yapıyor?
Dedim.

- Yeni aldığım araba ile oynuyor. Bayıldı.. Gelmez uzun bir süre. Rahatız. Ne oldu? Ne dedi baban? Bu yüzünün hali ne böyle bembeyaz olmuşsun.

- İyi bari.. Bir çözüm bulmadan beni böyle görmesin. Cuma günü Aslan geliyor.

- Nasıl? Neden? Kızım doğru dürüst anlatsana şunu.

- Of! Benim şu an kafam çok karışık. Nolur sen anlat Masal ama lütfen kavga etmeyin. İnanın daha fazla gerginlik kaldıracak takatim kalmadı.

Ben hala ne yapacağımı düşünürken Masal'da gerçekten bir tane bile laf sokmadan düzgünce telefon konuşmamızı Enrico'ya anlattı.

Enrico da sonuna kadar sessizce dinledi ve bitince;

- E bunu çözmek çok kolay. Ne diye karalar bağladınız böyle? Bu Strega Gialla* bile karaları bağlamış. İnanabiliyor musun, bana sataşmadı!
(*Sarı Cadı)

- İnanamıyorum, gerçekten de öyle yaptı.. OFF! ALLAH'IM! Ne diyorum ben ya? Çözüm ne çözüm?

- Tabi ki Türkiye'ye Aslan gelmeden biz beraber gidiyoruz. Babana da sürpriz dersin olur biter. Böylece Aslan da seni sıkıştıramaz.

- Hah?! Bende gerçekten bir şey buldun sandım Enrico! Bileti nereden buluyoruz acaba? Son dakika bilet falan bulunmaz. Bunu da düşündün mü sivri zeka arkadaşım?!

- Tabi ki düşündüm Mia Bella*!
Dedi ukala ukala sırıtırken.
(*Güzelim)

Birden heyecanla yerimden kalkarak;
- Nasıl?!
Dedim.

UMAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin