UMAY

45

Sen ciddisin!

Kendime ikinci kere düşünme fırsatı vermeden hızla ayağa kalkıp, koşarak yanına gittim ve hemen kollarımı beline doladım.

Kasılan bedenini hissettim.
- Özür dilerim.. Aslan ben çok özür dilerim.. Korktum çok korktum.. Yıllarca o kadar çok umut edip, o kadar çok yıkıldım ki; ba-bana aşık olabileceğin ihtimalini bile düşünemedim. Herşey çok hızlı gelişti ve ben, bana karşı hissettiğin vicdan azabından dolayı kendini kandırdığını düşündüm.

Sözlerimden sonra, beline sarılı ellerimi çözen Aslan'la; ellerim iki yanıma düştü. Bana doğru döndü. Kalbim o sırada sanki maraton koşuyormuş gibi hızlıydı.

- Şimdi ne değişti?
Dedi sakince.

- Gördüm Aslan. Seni gördüm. Ruhunu gördüm.. Ben kendimi o kadar kapatmışım ki; hiç bir şey görmez, duymaz olmuşum. Özür dilerim..

Elleri yanaklarımı bulurken, gözleri gözlerimi buldu. Derin derin baktı.

- Gerçekten inanıyorsun.
Dedi gülümseyerek.

Hızla gülümseyerek başımla onayladım.
- Affettin mi beni?

- Sana küsmeye, kızmaya hakkım var mı ki; onu bile bilmiyorum..

- Sana aşığım.
Dedim sonra. Belkide yıllar önce dile getirmem gereken o gerçeği; ilk kez gözlerinin içine bakarken söyledim.

Kıkırdadı.
- Bazen gerçekten küçük bir çocuk gibi saf oluyorsun.

Hızla omuz silktim.
- Beni böyle seviyorsun değil mi?
Dedim, artık aşkından emin olduğum için şımarıkça.

- Sana aşığım küçük kadınım!
Dedi ve dudaklarıma yapıştı.

Dudakları dudaklarımı tutkuyla ele geçirirken, boşalan dizlerimden dolayı ellerimi boynuma doladım.

İlk kez kendimi böylesine özgür, böylesine mutlu hissederken sevdiğim adamı kendime daha çok katmak istiyordum.

Yıllarca olmaz dediğim, ama içten içe umut etmekten asla vazgeçemediğim tek hayalim gerçek olmuştu.

Aslan bana gerçekten aşık!

Dili, dilimle kavuştuğu anda inleyerek kendimi ona bastırdım ve erkekliğini karnımda hissettim.

Arzu ve heyecan tüm bedenimi ele geçirdiğinde daha fazlasını isteyerek elim erkekliğine gitti ve Aslan derince inledi.. Onu böylesine çıldırtabildiğim için kendimi çok güçlü ve mutlu hissettim. Okşamak için hamle yaptığım anda elimin üzerine kapanan el buna engel oldu.

Dudaklarımız hala birbirini tüketirken itirazımı çıkardığım seslerle belli ettim ve kısa bir süre ayrılarak;
- İstiyorum.
Dedim.

Sözlerimi duyduğu anda o kadar tatlı gülümsediki, o an ruhumu teslim edebilirdim.

- Sen delirmişsin. Kuaför ge-

Hızla sözünü kestim.
- Sadece sana..
Dedim ve tekrar dudaklarına yapıştığımda ellerim, üzerindeki t-shirtün eteklerine gitti. Yukarı doğru sıyırmaya başladığımda; dudaklarımı bu sefer de o bıraktı.

- Sen ciddisin..

Sözleriyle gülümsedim ve Aslan'ın arkasında kalan kilidi çevirdim.

- Hemde hiç olmadığım kadar..

Sözlerimden sonra, kilit sesinide duyunca bana öyle bir baktı ki, gülmemek için kendimi zor tuttum.

İstiyordu beni! Hem de deli gibi istiyordu!